Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/9379 E. 2018/10666 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/9379
KARAR NO : 2018/10666
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 53/6. Maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü …’in idaresindeki aracıyla, … Elektrik Malz. Mad. San Tic. Ltd. Şti’nin ruhsat sahibi olduğu maden arama ve çıkarma sahası içinde kalan stabilize yol üzerinde seyir halindeyken, yaklaşık altmış derece eğimli moloz döküm alanından düşen ve yarım ton ağırlığındaki mermer bloğun aracının üzerine düşmesi neticesinde öldüğü olayda, kazanın meydana geldiği maden sahası içinde faaliyet gösteren üç ayrı firma bulunduğu, kopan mermer kitlesinin hangi firmanın ocağından çıktığının ve hangi firma tarafından moloz döküm sahasında konuşlandırıldığının kesin olarak belirlenmediği anlaşılmakla beraber meydana gelen iş kazasının bölge çalışma müdürlüğüne ihbar edilip edilmediğinin ve idarece olayın iş sağlığı ve iş güvenliği müfettişlerine tahkik ettirilip ettirilmediğinin, konuyla ilgili müfettiş raporu düzenlettirilip düzenlettirilmediğinin araştırılarak, bu hususta bir rapor düzenlenmişse ilgili raporun dosya içeriğine dahil edilip maden sahalarının işletilmesi, madencilik faaliyetlerinde iş sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman üç kişilik bilirkişi heyetiyle birlikte kaza yerinde keşif icra edilerek, düzenlenecek heyet raporu ve tüm kanıtlar çerçevesinde sanıkların hukuksal durumlarının tartışılması gerektiği gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik araştırma neticesinde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 50/4 ve 50/1-a maddelerinde, taksirli suçlardan dolayı hükmolunan uzun süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adli para cezasına çevrilebileceği belirtildiği halde, hakkında belirlenen cezada takdiri indirim uygulanan, mağdurların zararlarını giderdikleri sabit olan ve lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunan sanıklar hakkında “hükmolunan hapis cezasının nev’i ve süresi ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak ” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile TCK’nın 50/4 ve 50/1-a maddelerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülüp, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.