Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/8662 E. 2017/2560 K. 30.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8662
KARAR NO : 2017/2560
KARAR TARİHİ : 30.03.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, İmar kirliliğine neden olma
Hüküm : 1- Asıl dosyada her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddi
2- Birleşen İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/269 Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddi

2863 sayılı Kanuna aykırılık ve imar kirliliğine neden olma suçlarından sanıklar hakkında açılan davaların reddine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Birleşen İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/269 Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, sanık … hakkında 14/08/2009 tarihli iddianame ile 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılıp, yargılaması asıl dosya kapsamında yapılan davada katılan sıfatını haiz olduğu, 27/05/2011 tarihli iddianame ile imar kirliliğine neden olma suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla; katılan vekilinin, birleşen İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/269 Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Sanık … hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükmün incelenmesinde ise;
Yapılan yargılama sonunda, sanık hakkında açılan davanın, sanığın, aynı eylem nedeniyle Beyoğlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/175 Esas, 2009/593 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılanmış olduğu, gerekçeleri gösterilerek mahkemece reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, katılan vekilinin, davanın reddi kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık … hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3- Asıl dosyada sanık … hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;
a- Beyoğlu Belediye Başkanlığı görevlilerince düzenlenen 08/03/2007 tarihli 1 no’lu yapı tatil tutanağı ile, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen Beyoğlu kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, üç bodrum kat + zemin kat + üç normal kat + çekme kattan ibaret tescilsiz betonarme karkas binada, proje hilafına bodrum katların iskan edilemeyen kısımlarının bodrum katlarda bulunan dairelere katıldığının, ayrıca çekme katın tama iblağ edildiğinin belirlendiği, sözü edilen tutanağa istinaden Beyoğlu Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturmaya başlandığı, yürütülen soruşturma kapsamında kolluk kuvvetlerince, kargir apartman vasıflı taşınmazın bağımsız bölüm maliklerinin ifadelerinin alındığı, sanık … dışındaki kat maliklerinin ifadelerinde, bodrum katta bulunan kömürlüğün bölümlerini kendilerinin değil, 1 numaralı dairede ikamet eden Zeynep Feride’nin yıktırdığını beyan edip, çekme katın tama iblağ edilmesi ile ilgili bir açıklamada bulunmadıkları, soruşturma sonucunda, aralarında üçüncü kattaki 15 numaralı bağımsız bölüm ile çekme kattaki 16 numaralı bağımsız bölümün maliki olan sanık …’un da bulunduğu altı kat maliki hakkında, “suça konu eylemlerin bodrum kat, no: -3 sayılı yerde ikamet eden Zeynep Feride Yıldırım tarafından gerçekleştirildiği” gerekçesiyle Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilerek, 20/02/2008 tarihli iddianame ile sanık … (Yıldırım) Özbaş hakkında, 08/03/2007 tarihli 1 no’lu yapı tatil tutanağına konu eylemlerden dolayı imar kirliliğine neden olma suçundan dava açıldığı;
Beyoğlu Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce suç duyurusunda bulunulması üzerine yürütülen soruşturmanın, sadece bodrum katlarda gerçekleştirilen fiile yönelik olup, çekme katın tama iblağ edilmesi fiilinin soruşturma kapsamında değerlendirilmediği, her ne kadar 20/02/2008 tarihli Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’da, “suça konu eylemlerin” birinci bodrum kat maliki olan sanık … (…)… tarafından gerçekleştirildiği belirtilmiş ise de, çekme katın tama iblağ edilmesi fiilinden bodrum kat maliklerinin sorumlu tutulamayacağının işin doğası gereği olduğu, bu bakımdan, 20/02/2008 tarihli Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’ın, soruşturmanın kapsamı da dikkate alınarak, “bodrum katların iskan edilemeyen kısımlarının bodrum katlarda bulunan dairelere katılması” fiili yönünden verildiğini kabulde zorunluluk bulunduğu;
Diğer yandan, 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesine göre, aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verileceği, sanık … hakkında aynı fiilden dolayı önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunmadığı, bu nedenle, 14/08/2009 tarihli iddianame ile açılan davanın adı geçen sanık yönünden reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı;
Suça konu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinden, sanık …’un üçüncü kattaki 15 numaralı bağımsız bölümü 23/02/1999; çekme kattaki 16 numaralı bağımsız bölümü ise 10/06/1996 tarihinde satın aldığının görüldüğü, sanığın aşamalardaki savunmalarında, daireleri satın aldıktan sonra içerisinde bir kısım tadilatlar yapıldığını, ayrıca içeriden merdiven tesis etmek suretiyle her iki katı birleştirip dubleks hale getirdiğini, bu fiilleri 1997 – 1999 yılları arasında gerçekleştirdiğini, binanın dışında ve çatı katında herhangi bir şekilde genişletme ve yükseltme faaliyetinde bulunmadığını, satın aldığı dairelerde 2000 yılından bu yana hiçbir tasarruf yapmadığını beyan ettiği anlaşılmakla; suça konu taşınmaza ilişkin olarak Beyoğlu Belediye Başkanlığı ile İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nde mevcut tüm bilgi, belge, proje ve fotoğraflar getirtilip olay yerinde yeniden keşif yapılması, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, karbonlaşma ve paslanma gibi teknik veriler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle, 20/02/2012 tarihli bilirkişi raporunda, çekme katın dış kısmında yapıldığı belirtilen müdahalelerin yapılış zamanlarının tereddütsüz şekilde tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile davanın reddine dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
b- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “23/02/2009” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, asıl dosyada sanık … hakkında açılan davanın reddine ilişkin hükmün, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.