YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/866
KARAR NO : 2017/4246
KARAR TARİHİ : 23.05.2017
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 53/6.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki araç ile seyir halindeyken, kavşakta kırmızı ışıkta beklemekte olan araca arkadan çarptığı, bu aracında önünde beklemekte olana araca çarpması sonucu zincirleme kaza ile iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluştuğu gözetilmeksizin tayin olunan cezasının TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca arttırılmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; sanığın tam kusurlu olarak, iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği somut olayda, alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, meydana gelen zararın ağırlığı gözetilerek, hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayini,
2-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin kastının ağırlığı, güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.