Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/8657 E. 2017/3295 K. 19.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8657
KARAR NO : 2017/3295
KARAR TARİHİ : 19.04.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 67/1, 5237 sayılı TCK’nın 62/1, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İncelenen dosyada, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının dayanağı olan bildirime konu Kurşunlu (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/37 Esas, 2013/76 Karar sayılı hükmü ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmakla; hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçu uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar kapsamına alındığından, yapılan kanun değişikliği gereği sanık hakkındaki Kurşunlu (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/37 Esas, 2013/76 Karar sayılı hükmüne ilişkin olarak uyarlama yargılaması yapılması için mahkemesine bildirimde bulunulup, yapılacak yargılama ile verilecek kararın sonucuna göre HAGB kararının açıklanıp açıklanmayacağı konusunda karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu bozmayı gerektirmiş,
Kabule göre de;
1- Sanığın aşamalarda verdiği benzer ifadelerde, suça konu iki adet kılıcın, yaklaşık 10 yıl kadar önce dedesine ait yıkık evden çıktığını, bunları o zamandan beri evinde bulundurduğunu beyan etmesi karşısında, 2863 sayılı Kanunun 70. maddesi uyarınca hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 67/1. maddesine göre uygulama yapılması,
2- Dairemizin 28/04/2015 tarih, 2014/10806 Esas, 2015/6956 Karar sayılı bozma ilamı sonrası düzenlenen 29/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda, suça konu iki adet kılıcın, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında yer alan tasnif ve tescile tabi etnoğrafik eser olduğunun belirtilmesi, suç tarihi itibariyle sanığın elinde, kılıçları hukuka uygun şekilde bulundurmasını sağlayacak “Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi” mevcut olmayıp, sözü edilen belgenin suç tarihinden sonra, 17/12/2015 tarihinde düzenlenmiş olması dikkate alınarak, gereği yapılmak üzere kültür varlıklarının 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin sahibine iadesine dair hüküm tesisi,
3- Sanık hakkında tesis edilen hükmün, Dairemizin 28/04/2015 tarih, 2014/10806 Esas, 2015/6956 Karar sayılı bozma ilamına konu olan 09/10/2013 tarih, 2013/118 Esas, 2013/80 sayılı karar ile açıklandığı gözetilmeksizin, hüküm fıkrasına, “Sanık …’ın 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasten suç işlediği anlaşılmakla, mahkememizin 2010/87 Esas, 2011/90 Karar sayılı kararının CMK 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına” şeklindeki (A) bendi ile başlanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesinin, 5 ay hapis cezası mahkumiyeti dikkate alınarak gözetilmesine, 19/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.