Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/8001 E. 2017/4854 K. 07.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8001
KARAR NO : 2017/4854
KARAR TARİHİ : 07.06.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi ile “sanığın alkol nedeniyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullandığına dair yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle sanığın müsnet suçtan beraatına karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozma görüşü ileri sürülmüşse de, sanığın aşamalardaki savunmalarında araç kullandığını inkar etmediği, savunmasının alkolsüz olduğuna ilişkin olduğu, sanığın 06/03/2015 tarihli celsede alınan savunmasında açıkça “suç tarihinde benzinlikte aracına gaz almak için durduğunu, bu sırada husumetli bulunduğu şahıslarla kavga ettiğini, alkollü olmadığını, benzinliği gidinceye kadar da alkol almadığını” belirttiği, yaralama olayına müdahale eden kolluk görevlileri tarafından sanığın alkollü olduğunun görüldüğü, alkolmetreye üflemeyi reddetmesi üzerine alınan doktor raporunda basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandığı ve koklama yoluyla yüksek seviyede alkol tespit edildiğinin belirtildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluştuğu ve mahkemenin makumiyete ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamenin ilk paragrafta belirtilen görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın kastı ve kusuru olmadığına, atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Türk Ceza Kanunu’nun 52/4. maddesinde yer alan “Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz” şeklindeki hükme rağmen, para cezasının birer ay ara ile 2 eşit taksitte tahsiline karar verilmesi,
2-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ihtarının yapılmaması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; (1) numaralı hüküm fıkrasının 5. bendinin tamamen çıkarılarak yerine “TCK’nın 52/4 maddesi gereğince sanığın şahsi ve ekonomik hali göz önüne alınarak verilen 500,00 TL adli para cezasının, birer ay ara ile 4 eşit taksit halinde tahsiline, taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde, geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.