Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/6977 E. 2017/2219 K. 21.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/6977
KARAR NO : 2017/2219
KARAR TARİHİ : 21.03.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/2, 62, 50/1-a-4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
… ve …’nın … mahallesi mevkiinde bulunan arazide su çıkarma amacı ile sondaj yaptırmaya karar verdikleri, bu amaç ile kepçe operatörü olan sanık … ile anlaştıkları, sanık …’ın … isimli kişiden temin ettiği kepçe makinesi ile 14/03/2013 tarihinde kazı çalışmasına başladığı, 17/08/2013 tarihinde saat 14:30 sıralarında sanığın kazdığı çukurda su çıkması üzerine … ve …’ ın çukurun içine girdikleri ve bu sırada meydana gelen toprak kayması sonucu toprak altında kaldıkları ve daha sonra yardım ekiplerince ölü olarak toprak altından çıkardıkları olayla ilgili olarak, iş güvenliği uzmanından alınan 28.08.2013 tarihli raporda sanığa kusur atfedilemeyeceğinin belirtildiği, buna karşın iş güvenliği uzmanlarından alınan heyet raporlarında ise sanığa asli kusur atfedildiği, sanık ve müdafii tarafından da bilirkişi raporlarına itiraz edilerek çelişkinin giderilmesinin talep edildiği dikkate alınarak, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sanığın kusur durumunun tespiti açısından İstanbul Teknik Üniversitesi ilgili bölümlerinde bulunan uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Sanığın asli kusurlu kabul edildiği somut olayda, sanık hakkında adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,
3- Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususuna hükümde yer verilmemek suretiyle TCK’nın 52/4. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.