YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/636
KARAR NO : 2017/3465
KARAR TARİHİ : 26.04.2017
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 2.133,42 TL maddi, 3.000TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
18/12/2009-25/05/2010 tarihleri arasında tutuklu kalan davacı hakkındaki maddi tazminatın, tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ”3.022.56” TL yerine, hatalı değerlendirme ile ”2.133,42” TL olarak tayin edilmesi ve davacının tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, fiilen 158 gün tutuklu kaldığının belirlenmesi halinde nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/12/2014 tarih, 2014/405 Esas. 2014/537 Karar sayılı beraat hükmünün Dairemizce temyiz incelemesi sırasında Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede, ceza yargılaması sırasında davaya katılmasına karar verilen Sosyal Güvenlik Kurumu Bölge Müdürlüğü vekili tarafından davacı (sanık) yönünden aleyhe temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve temyiz incelemesinin halen devam ettiği, bu haliyle davacı hakkındaki beraat hükmünün henüz kesinleşmediğinin anlaşılması karşısında dava şartı olan beraat kararının kesinleşmesi şartının gerçekleşmemesi nedeniyle tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Gerekçeli karar başlığında, ”dava” yerine ”suç”, ibaresinin yazılmış olması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.