Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/5620 E. 2018/12515 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5620
KARAR NO : 2018/12515
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 12/03/2013
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62, 52/2, 53. maddeleri
gereğince mahkumiyet, temyiz talebinin reddine dair ek karar

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve şikayetçi vekili, temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Uyap’tan yapılan sorgulamada, Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2013 tarihli ve 2013/395 Esas, 2013/143 Karar sayılı ilamı Uyap sistemi üzerinden incelendiğinde, belirtilen dosyada iddianameye konu edilen yapının, 2013/268 Esas sayılı dosyanın konusunu oluşturan yapı ile aynı olduğu kabul edilse dahi, 2013/268 Esas sayılı dosyada, anılan yapı ile birlikte, bahçede yer alan güneş panelinin, 1 adet palmiye, 2 adet harnup, 1 adet zeytin, 4 adet muz ve türü suç tutanağından okunamayan 3 adet ağacın da inşai ve fiziki müdahale olarak dava konusu edildiği, açıklanan nedenle, 2013/268 Esas sayılı dosyaya konu eylemler ile 2013/395 Esas sayılı dosyaya konu eylemler birbirinden farklı olduğundan, incelenen davanın mükerrer olmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede bu hususta bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
1- Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan … vekilinin temyiz itirazlarının reddine ilişkin Kemer 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2015 tarihli ve 2013/268 – 2015/250 sayılı ek kararında isabetsizlik bulunmadığından, ret kararının isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, davanın mükerrer olduğuna, 2863 sayılı Kanunun 65/4 maddesi gereğince hüküm tesis edilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya kapsamı itibariyle alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren bir neden bulunmamasına karşın temel cezanın teşdiden 3 yıl olarak belirlenmesi,
2- Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.