Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/5495 E. 2018/11143 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/5495
KARAR NO : 2018/11143
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanık … hakkında beraat
Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanunun 65/4, TCK’nın 62/1, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’in beraatine, sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hazine vekili, 11/11/2014 havale tarihli dilekçe ile Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunduğu halde, adı geçen kurumun katılan olarak kabulüne yönelik bir karar verilmediği anlaşılmakla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/11/2006 tarihli, 2006/2-249-247 sayılı, 15/07/2008 tarihli, 2008/9-95-195 sayılı ve 19/10/2010 tarihli, 2010/9-149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, Kültür ve Turizm Bakanlığının suçtan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca, açılan davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1-Sanık … hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına katılan vekili tarafından yapılan itirazın Hatay 2.Ağır Ceza Mahkemesince kesin olarak karara bağlandığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK’nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanık …’in beraatine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
… İli … İlçesi… Beldesi…parsel numaralı, I. derece arkeolojik sit alanı olan taşınmaz üzerine izinsiz olarak inşai müdahale yapıldığı iddiasıyla her iki sanık hakkında dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda … İli …İlçesi … Beldesi… parsel numaralı taşınmaza yapılan müdahaleye ilişkin olarak hüküm tesis edildiği, yine dosya içerisinde bulunan 18.03.2014 tarihli, Müze Müdürlüğüne sunulan aynı tarihli, iki ayrı uzman raporlarının birinde, parsel numarasının… olarak, diğerinde… olarak belirtildiği, sanık …’ın kolluktaki ifadesinde parsel numarasını… olarak belirtip, keşif sırasında mahkemeye ibraz ettiği ve tekrar kendisine iade edilip dosya içerisinde bulunmayan tapu kaydının … parsel nolu taşınmaza ilişkin olduğunun keşif zaptında yazılı olduğu, keşif neticesinde alınan bilirkişi raporlarından; arkeolog bilirkişi ve fen bilirkişi raporunda taşınmazın … parsel olarak belirtilip, inşaat bilirkişi raporunda ise;… parsel nolu taşınmaz olarak belirtildiği, fen bilirkişi raporuna ekli krokide her iki taşınmazın farklı taşınmazlar olduğunun görüldüğü, dosyada her iki taşınmaza ilişkin de tapu kaydının bulunmadığı, bu hali ile üzerine suça konu kaçak inşaatın yapıldığı taşınmazın hangi taşınmaz olduğu, iddianameye konu edilen kaçak yapının yine iddianameye konu edilen taşınmaz üzerine yapılıp yapılmadığı, mahkemece iddianameye konu edilen taşınmaz hakkında irdeleme yapılıp yapılmadığı ve tapu malikinin kim olduğu hususunda çelişki hasıl olduğu anlaşılmakla,
Mahkemece bu hususta araştırma yapılarak, iddianameye konu kaçak yapının yapıldığı taşınmazın tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, tapu malikinin net olarak tespit edilmesi, akabinde mahallinde uzman bilirkişiler refakatinde yeniden keşif icra edilerek taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı ve müdahalenin niteliği hususlarında araştırma yapılarak hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.