Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/4980 E. 2018/1835 K. 20.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4980
KARAR NO : 2018/1835
KARAR TARİHİ : 20.02.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1- Sanık … hakkında; beraat
2- Sanık … hakkında; TCK’nın 85/1, 31/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanık …’in beraatine, sanık …’ün mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık …’ün temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın cezanın haksız olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın kendisine ait aracı, olay tarihinde yorgun olduğu gerekçesi ile sürücü belgesi olmayan ve olay tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık …’ye aracı verdiği ve kendisinin de sağ ön koltuğa oturduğu olayda;
Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 gün, 2014/790 E-2015/146 K sayılı ilamında; “Ticari taksi sürücüsü olan sanık …in trafikte seyir halinde iken daha önceden tanıdığı, sürücü belgesi bulunmayan ve ısrarla direksiyona geçmek isteyen sanık ….’ın aracı kullanmasına izin verdiği, kendisinin de sağ ön koltuğa oturduğu, bir süre sonra sanık ….’ın meskun mahalde aşırı hız yapması, sevk ve idare hatası nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çıkıp iki kişinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına sebep olduğu somut olayda; hakkında verilen mahkumiyet kararı Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşen sanık….’ın sürücü belgesi bulunmadığı halde aracı kullanması ve yerleşim birimleri içinde hızını trafik akışına uydurmayarak direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle asli, sanık….’nin ise ticari taksi şoförü olmasına ve trafikte seyir halindeyken aracın kullanımını diğer sanığa bırakmasında zorunlu bir durum bulunmamasına rağmen dikkatsiz ve tedbirsizce davranarak ehliyetinin olup olmadığını kontrol etmediği ve araç kullanma konusunda yeterli tecrübesi olduğunu bilmediği diğer sanığın etrafta yayaların bulunduğu meskun mahalde aracı kullanmasına müsaade etmesi ve hızlı gitmesine engel olmaması nedeniyle tali kusurlu olduğu, taksirli davranışları ile netice arasında nedensellik bağının da bulunduğu kabul edilmelidir” denilerek sürücü belgesi olmayan kişiye araç veren ve sanık …’nin araç kullanmayı bilmediğine dair ifadesi de dikkate alındığında, aracı veren sanık …’in de dikkatsiz ve özensiz davranışı ile meydana gelen neticeden sorumlu tutularak, hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerekir iken, yazılı olduğu şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.