Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/4517 E. 2018/11126 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4517
KARAR NO : 2018/11126
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, kasten yaralama
Hüküm : Sanık … hakkında; TCK’nın 86/2-3-e, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında; 2863 sayılı Kanunun 70, 75;TCK’nın 62, 52/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’in, kasten yaralama suçundan sanık …’in mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, adı geçen sanıklar ve şikayetçi … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Şikayetçi …’in temyiz isteminin incelenmesinde:
Şikayetçi …’in 17/05/2012 tarihli duruşmadaki beyanında şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, katılan sıfatını almayan şikayetçinin hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310. ve 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Sanık …’in kasten yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, adı geçen sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Anayasa Mahkemesinin 07/10/2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07/10/2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23/07/2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL’ye kadar (2.000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanun’un 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07/10/2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14/04/2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14/04/2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) adli para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla; 12/06/2013 tarihinde doğrudan hükmedilen 3.000TL’den ibaret mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
3- Sanık …’in, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, adı geçen sanığın temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya kapsamında bilirkişiye ait görevlendirme yazısı bulunmaması,
2- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Senirkent Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/16 Esas, 2007/90 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141/1 maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra bahse konu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağı hususu ile,
3- Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.