Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/4185 E. 2018/1248 K. 08.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4185
KARAR NO : 2018/1248
KARAR TARİHİ : 08.02.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-a, 22/3, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, katılanın, kemik kırığı oluşacak ve duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralandığı olayda; tam kusurlu olduğu mahkemece de kabul edilen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı ile hak ve nesafet kuralları da gözetilerek maddede belirtilen temel cezanın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılmak suretiyle tayin ve tespiti gerekirken, temel cezanın yazılı şekilde tayini ile eksik cezaya hükmolunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 61/2. maddesi gereğince temel cezadan önce bilinçli taksir nedeniyle artırım yapılması gerekirken, hataya düşülerek 5237 satılı TCK’nın 89/2-a maddesi gereğince artırım yapıldıktan sonra, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması ile tayin edilen temel cezanın arttırılması sırasında TCK’nın 89/2-b maddesinin gösterilmeyerek CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan, “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
4-Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının taksitlendirilmesi akabinde taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtarı yapılması gerekirken, infazı kısıtlar biçimde ”taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edilmesine ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine,” karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.