Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/3812 E. 2018/1643 K. 15.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3812
KARAR NO : 2018/1643
KARAR TARİHİ : 15.02.2018

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı Beraat

Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı, katılanlar … ve … vekili ve katılan … vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Katılan … vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan … vekilinin yüzüne karşı 25/12/2014 tarihinde verilen hükmün, katılan vekili tarafından CMUK’un 310/1.maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 05.01.2015 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince, katılan … vekilinin temyiz isteminin tebliğnamedeki isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılanlar … ve … vekilinin sanıkların beraatine ilişkin hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanıkların kusurlarının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısı ve katılanlar … ve … vekilinin sübuta, sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 15/02/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ:

Olayda ölenin tam kusurlu olduğunu sanıklara kusur izafe edilemeyeceğini kabul eden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.
lakalı kamyon emniyet şeridi ve banket olmayan park yasağı olan yerde bir şeridi kapatacak şekilde park etmişken ölen …’in kullandığı araç bu kamyona sol arka tekerlek kısmından çarpmış bu çarpma sebebiyle 3 kişi ölmüş 1 kişi yaralanmıştır.
16.01.2014 günü yapılan keşif sonucunda trafik polisi bilirkişi tarafından 04.02.2014 tarihli rapor ve 11.04.2014 tarihli ek raporda … plakalı araç şoförü sanık …’e ve aracın sahibi şirket sorumlusu … tali kusur verilmiş,
Adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden alınan 31.10.2014 tarihli raporda sanıklara kusur izafe edilmemiş.
İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesinden 3 Makine mühendisi öğretim görevlilerinden oluşan yetersiz trafik kazalarında deneyimi olmayan bilirkişi kurulu tarafından verilen raporda da sanıklara kusur izafe edilmemiştir.
Kaza tespit tutanağında park etmiş kamyonun bulunduğu yerde park yasağı olduğu 23 metre geride park yasağı levhası bulunduğu işaretlenmiş olup hiçbir önlem almadan emniyet şeridi ve banket bulunmayan yere bir şeridi kapatacak şekilde park edildiği sabittir.
Dairemizin incelenmesinden geçen bir çok olayda Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas dairesinden park yasağı bulunan yere araç park edilmesinden dolayı aracı park eden sürücüye tali kusur izafe edilmiştir.
Mahkemenin maktulün kullandığı aracın kamyon orada olmasa bile bir yerlere çarpacağı takla atacağı kamyonun orada olmasının kazanın oluşumunda etkili olmadığı şeklindeki kabulu tam bir niyet okuma varsayımlardan hareket etme ve ihtimal üzerine karar vermedir.
Kontrolden çıkan araç çarpma olmadan tekrar kontrol altına alınamaz mı, kontrolden çıkan araç mutlaka takla mı atar veya kamyon olmasa bile bir yerlere mi çarpar, mahkemenin bu ifadelerini anlamak mümkün değildir. Yani park yasağı olan yere hiçbir önlem olmadan aracı park eden sanığın hiç mi kusuru yoktur.
İTÜ den alınan rapor çok yetersizdir. Trafik kurallarını ve kazalarını bilmeyen Makine fakültesinden görevli öğretim görevlileri tarafından verilmiştir. Söz konusu üniversitenin trafik kürsüsü varken ve dairemiz tarafından da buradan alınan raporlara itibar edilirken bu dosyada rapor buradan alınmamıştır.
Kontrolden çıkan ölenin kullandığı araç kamyonun sol arka tekerlek kısmına çarpmıştır. Yani kamyon orada olmasaydı hiçbir yere çarpmayacak bu kaza meydana gelmeyecek ve 3 kişi ölmeyecekti. Kamyon yolun en az 3 metrelik bölümünü kapatmış durumdadır.
Ölen … olayda asli kusurludur ama tamamen kusurlu değildir. Hızını mahal şartlarına göre ayarlamamıştır. Yanlış doğrultu değiştirme manevrası yapmıştır. Bu onu tamamen kusurlu hale getirmeyeceği aşikardır.
Olayı gören …, … … ve …’dür.
… soruşturmada kovuşturmada ve keşifte birbiriyle çelişen ifadeler vermiş bu çelişkiler mahkeme tarafından giderilmemiştir.
… … ve … … ise olayın başından beri tutarlı ifade vermişlerdir. Mahkeme bu ifadeleri dikkate almamıştır.
Bu ifadelere göre araçlar arası bir yarış yoktur. Virajı döner dönmez kamyonla karşılaşıldığı söylenmektedir. Ölen … park yasağı olan yerde park etmiş, kazaya karışan kamyonu görünce paniklemiş bu ise güvenli sürüşünü ve seyrini etkilemiş emniyetli bir şekilde aracı sürme durumu ortadan kalkmıştır. Bunun sonucunda da kaza meydana gelmiştir.
Mahkemenin kabulündeki gibi illa bir yere çarpacaktı takla atacaktı demek mümkün değildir.
Birde park yasağı olan, emniyet şeridi ve banket olmayan yere 3 metre kapatacak hiçbir önlem almadan park edilen kamyon olmasaydı kaza olmayacaktı denmesi de mümkündür ve doğrusuda budur.
Yukarıda arz ettiğimiz hususlar dikkate alındığında sanıkların tali kusurlu olduklarının kabulü gerekmektedir. Bu sebeplerle sayın çoğunluğun görüşüne saygılarımızla katılmıyoruz.