Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/3557 E. 2017/8250 K. 01.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3557
KARAR NO : 2017/8250
KARAR TARİHİ : 01.11.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-a, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusur tespitine, beraat kararı verilmesi gerektiğine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2-19.11.2013 tarihli Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda katılanın yaralanmasının organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması niteliğinde olduğu belirlenmesi üzerine kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında sanığa verilen cezanın yarı oranında arttırılmasına karar verilmesine karşın hükmün gerekçe kısmında 1 katı arttırıldığından bahsedilerek ve yine gerekçeli kararın hüküm kısmında ve kısa kararda, sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiği belirtilmemesine rağmen, kararın gerekçe kısmında sanığın sürücü belgesinin verilen ceza süresi kadar geri alındığı belirtilerek, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye neden olunması,
3-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken ve denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlenmeden ve uzman kişi görevlendirilmeden geçirilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesi ve ilgili fıkranın belirtilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine ve TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan “sanığın güttüğü saik ve amaç” ibarelerinin hükümden çıkartılmasına, hükmün gerekçe kısmından “verilen ceza süresi kadar sürücü belgesi geri alınmış,” ibaresinin çıkarılmasına, “bir kat” ibaresinin “yarı oranında” ibaresiyle değiştirilmesine, hükmün 1, fıkrasının 5. ve 6. paragraflarının, “Hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51/3. maddesi gereğince takdiren 1 yıl denetim süresi belirlenmesine, sanığın kişiliği ve sosyal durumu dikkate alınarak TCK’nın 51/6. maddesi gereğince denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine, TCK’nın 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içerisinde kasten suç işlemesi durumunda ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceği, aynı Kanun’un 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezasının infaz edilmiş sayılacağı hususunun sanığa bildirilmesine,” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.