Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/2705 E. 2017/5306 K. 19.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2705
KARAR NO : 2017/5306
KARAR TARİHİ : 19.06.2017

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 2.057,29 TL maddi ve 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Üye hakim …’nın tazminat talebinin dayanağı olan Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/206 Esas – 2011/254 Karar sayılı ceza dava dosyasında 06.10.2011 tarihli celsede üye hakim olarak heyette yer aldığı ve anılan celsede davacının (sanığın) tutukluluk halinin devamına karar verildiği, bu nedenle tazminat konusu işlem ile ilişkili olup işbu dosyadaki tazminat davasına bakan mahkemeye iştirak edemeyeceği gözetilmeyerek CMK’nın 142/2. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
1- Davacının tutuklu kaldığı 102 gün için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplanacak 2.240,43 TL’nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda tutukluluk süresi 103 gün olarak belirlenerek ancak net asgari ücret miktarının daha düşük olarak tespit edilmesi suretiyle hesaplanan 2.057,29 TL’nin hükme esas alınması,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.