YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2322
KARAR NO : 2017/4676
KARAR TARİHİ : 05.06.2017
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bozma ilamına uyma kararının Cumhuriyet savcısının da hazır olduğu celsede mütalaası alınarak mahkeme heyeti tarafından verilmesi gerektiği gözetilmeden, 25.11.2015 tarihinde yapılan celsede naip hakim tarafından bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Tazminat talebinin dayanağı olan Gaziantep 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2012 tarih, 2011/33 Esas – 2012/10 Karar sayılı beraat kararının içeriğinde, kararın davacının (sanığın) müdafinin yüzüne karşı verildiği belirtilmiş ise de, beraat kararının başlığında davacının (sanığın) müdafi olarak Av. …’ın isminin yazıldığı, kararın ise Av. …’in yüzüne karşı verildiğinin belirtildiği dikkate alınarak, ceza dava dosyasının aslının eksiksiz olarak celp edilip incelenerek, vekaletname, yetki belgesi, gerekçeli karar tebligatları ve özellikle karar celsesi olan 17.01.2012 tarihli duruşma tutanağı ile tüm duruşma tutanakları başta olmak üzere davacı (sanık) ile ilgili belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, ceza dava dosyasında davacının (sanığın) müdafinin kim olduğu, karar celsesinde hazır bulunduğu belirtilen Av. …’in davacının (sanığın) müdafi olup olmadığı, diğer bir avukat tarafından yetkilendirilip yetkilendirilmediği, dolayısıyla beraat kararının davacının (sanığın) müdafinin yüzüne karşı verilip verilmediği, kararın davacının (sanığın) müdafinin yüzüne karşı verilmemiş olduğunun anlaşılması halinde ise gerekçeli kararın davacının (sanığın) müdafine hangi tarihte tebliğ edildiği, beraat kararının davacı (sanık) yönünden hangi tarihte kesinleştiği, mahkemece düzenlenen şerhte kesinleşme tarihi olarak belirtilen 29.03.2012 tarihinin doğru olup olmadığı ve neticede 29.03.2013 tarihinde açılan tazminat davasının 5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen beraat kararının kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılıp açılmadığı tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.