Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/2287 E. 2018/7255 K. 27.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2287
KARAR NO : 2018/7255
KARAR TARİHİ : 27.06.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Asıl dosyada sanık … hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca Beraat
2- Birleşen 2012/58 Esas sayılı dosyada sanıklar … ve … hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddi
3- Birleşen 2012/49 Esas sayılı dosyada sanık … hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar … ve …’ın beraatlerine; sanıklar … ve … hakkında açılan davaların reddine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık …’ın beraatine ilişkin hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu, sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, evi oğlu olan …’ın yaptığını savunduğu, sanık …’ın da üzerine atılı suçu ikrar ettiği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık …’ın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanıklar … ve … hakkında açılan davaların reddine; sanık …’ın beraatine ilişkin hükümlerin incelenmesine gelince;
23/03/2012 tarihli iddianame ile sanık …’ın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04/12/1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile tescil edilen 3. derece doğal sit alanı içerisindeki Malagamboz yaylasına izinsiz ev inşaatı ve su deposu yaptığı iddia olunarak, adı geçen sanığın, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi uyarınca iki kez cezalandırılmasının istendiği, sanık hakkında açılan davanın, sanığın aynı konuya ilişkin olarak daha önce Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/10 Esas, 2011/160 Karar sayılı dosyası kapsamında yargılanmış olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği, davanın reddine dayanak oluşturan bahse konu dosyanın, Malagamboz yaylasına izinsiz yapılan betonarme inşaat ile ilgili olup, su deposu inşasına yönelik olmadığı anlaşılmakla; sanık …’ın 3. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan Malagamboz yaylasına izinsiz su deposu inşa ettiği iddiası ile açılan davada her zaman bir karar verilmesi mümkün görülerek yapılan incelemede;
a- Sanık … hakkındaki Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/10 Esas, 2011/160 Karar sayılı dosyasında mevcut 27/12/2010 tarihli iddianame ile, sanığın, Malagamboz yaylasında kaçak inşaat başlatarak meraya tecavüzde bulunduğunun iddia olunduğu, iddianamede suç tarihinin 18/10/2010 olarak gösterildiği, incelenen dosyada ise, Çambaşı Köyü muhtarı …’in 28/06/2011 tarihli dilekçe ile Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, aralarında sanık …’in de bulunduğu toplam 15 kişinin, hayvan otlatma alanları ve yayla evi yapmak suretiyle kadimden beri Çambaşı Köyü halkının istifadesine sunulan Malagamboz yaylasına tecavüzde bulunduklarını bildirdiği, adı geçenin aynı tarihli savcılık ifadesinde de, Malagamboz yaylasındaki kaçak ev inşaatlarının 2010 yılında başladığını ve bu yaz da yapılmaya devam edildiğini söylediği, kolluk kuvvetlerince düzenlenen 12/07/2011 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağında, …’a ait kaçak yapıdaki inceleme sonucu, yapının temel aşamasında, betonarme olduğunun, yapının temelinin tamamlandığının ve inşasına devam edildiğinin, yapı sahibi …’ın yapının yanında, Malagamboz yaylasında bulunduğunun belirtildiği, … İlçe İdare Kurulu Bürosunun 29/09/2011 tarih ve 38 sayılı tecavüzün men’i kararına ilişkin 05/10/2011 tarihli infaz tutanağında da, …’a ait inşaatın iki tablası atılmış ve tuğlası örülmüş vaziyette olduğuna yer verildiği, soruşturma aşamasında, 06/10/2011 tarihinde icra edilen keşifte, sanık …’e ait yapı da incelenerek, fen, inşaat ve ziraat bilirkişilerince düzenlenen 20/10/2011 tarihli rapor ile, kaçak inşaatların 2011 yılında yapıldığının, üzerlerindeki incelemelere göre yapıların 1 yıllık olduğunun belirlendiği;
Sanık …’in 29/09/2011 tarihinde kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, bu yıl Haziran ve Temmuz aylarında yayla evi inşaatı yaptığını, inşaat jandarma tarafından tespit edildiğinde karkas bina vaziyetinde olduğunu, bu olaydan dolayı yargılanıp ceza aldığını, jandarmanın işlem yapmasından sonra ev inşaatını bitirdiğini beyan ettiği, aynı sanığın birleşen 2012/58 Esas sayılı dosya kapsamında, 26/06/2012 tarihli duruşmadaki savunmasında, davaya konu yaylada evi bulunduğunu, geçen sene bu inşaatı bitirdiğini, bu sene de çatısını yaptığını söylediği anlaşılmakla; sanık …’in, yukarıda sözü edilen 27/12/2010 tarihli iddianamenin düzenlenmesinden ve dolayısıyla hukuki kesintinin gerçekleşmesinden sonra da 3. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan köy orta malı niteliğindeki mera üzerinde izinsiz müdahalesini sürdürdüğü, bu nedenle adı geçen sanığın, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile sanık hakkında açılan davanın reddine hükmedilmesi,
b- Sanık … hakkında düzenlenen 14/12/2010 tarihli iddianamede, … mevkii, 102 ada, 1 sayılı orman parselinde, sanığa ait temeli atılmış ve bodrum katın bir kısmının tuğlası örülmüş olan betonarme yapı görüldüğü, bahse konu yapının mera alanı içerisinde kaldığı belirtilerek sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 154/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, iddianamede suç tarihinin 08/11/2010 olarak gösterildiği, Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/127 Esas, 2012/8 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonunda 06/03/2012 tarihli karar ile, suça konu yerin orman alanı olmasından dolayı sanığın 6831 sayılı Kanunun 93/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine hükmedildiği, anılan mahkumiyet hükmünün, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 26/09/2013 tarihli ve 2013/7199 Esas, 2013/32774 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği;
İncelenen dosyada, 23/03/2012 tarihli iddianame ile sanık … hakkında, 3. derece doğal sit alanı içerisindeki Lustra mevkinde izinsiz ev inşaatı yaptığı iddia edilerek, 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, kovuşturma aşamasında, 12/11/2012 tarihinde icra edilen keşif sonrası inşaat ve ziraat bilirkişilerince düzenlenen 10/12/2012 tarihli raporda, suça konu yapının tek katlı olup, arazi üzerine kademeli olarak inşa edildiğinin, dış cephesi yer yer sıvalı ve güneyde kalan cephesi tuğlalı olup, betonarme özellik taşıdığının, çatısının çinko ve teneke kaplı olup, kullanılabilir durumda bulunduğunun, yapının yaklaşık 100 m2 alan üzerine kurulu ve yer yer dış sıva ve boyası hariç tamamlanmış olduğunun belirtildiği, sanığın, birleşen 2012/58 Esas sayılı dosya kapsamında, 26/06/2012 tarihli duruşmadaki savunmasında, inşaatı geçen sene bitirdiğini, o tarihten bu yana herhangi bir ilave yapmadığını söylediği, suça konu inşaatın, 14/12/2010 tarihli iddianamede “temeli atılmış ve bodrum katın bir kısmının tuğlası örülmüş” şeklinde tanımlanmasına karşılık, 10/12/2012 tarihli bilirkişi raporunda, “yer yer dış sıva ve boyası hariç tamamlanmış ve kullanılabilir durumda” olduğunun belirtildiği, dolayısıyla sanığın, 14/12/2010 tarihli iddianamenin düzenlenmesinden ve dolayısıyla hukuki kesintinin gerçekleşmesinden sonra da izinsiz müdahalesine devam ettiği, ancak, yapının inşa edildiği Lustra mevkinin doğal sit alanı sınırları içerisinde kalıp kalmadığının tereddütsüz olarak belirlenmediği anlaşılmakla; sanık …’in izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunduğu … mevkii, 102 ada, 1 sayılı orman parselinin doğal sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı fen bilirkişiden görüş alınmak suretiyle belirlenerek, sit alanı içerisinde kalması halinde sanığın, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile sanık hakkında açılan davanın reddine hükmedilmesi,
c- Çambaşı Köyü muhtarı …’in 16/09/2011 tarihli dilekçe ile Çaykara Kaymakamlığına müracaat ederek, aralarında … ve …’ın da bulunduğu toplam 12 kişinin, 3. derece doğal sit alanı içerisindeki Malagamboz yaylasında kaçak yapılaşmaya devam ettiklerini bildirdiği, 3091 sayılı Kanun kapsamında yürütülen soruşturma sonucunda, … İlçe İdare Kurulu Bürosunun 29/09/2011 tarih ve 38 sayılı kararı ile, …’ın 3. defa, …’ın 1. defa meraya tecavüzde bulunmaları nedeniyle vaki tecavüzlerinin men’ine karar verildiği, 05/10/2011 tarihli taşınmaz mala yapılan tecavüz ve müdahalelerin men’ine dair infaz tutanağında, …’a ait inşaatın iki tablası atılmış ve tuğlası örülmüş; …’a ait inşaatın ise temelleri açılmış vaziyette olduğunun belirtildiği, sanık …’in aşamalardaki savunmalarında, yapılan evler ile bir alakası olmadığını, Malagamboz yaylasında ya da başka bir yerde inşaat yapmadığını beyan ettiği anlaşılmakla; 29/09/2011 tarihli tecavüzün men’i kararı ile 05/10/2011 tarihli infaz tutanağında adı geçen …’ın, incelenen dosyanın sanığı olan … oğlu … olup olmadığının, sözü edilen karar ile tutanakta … tarafından yapıldığı belirtilen kaçak inşaatın nerede ve ne durumda olduğunun, sanık …’in, babası olan sanık …’ın inşa ettiği yapıdan başka bir inşaat yapıp yapmadığının araştırılması, sonucuna göre de sanık …’ın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sanıklar … ve … hakkında açılan davaların reddine, sanık …’ın beraatine ilişkin hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.