Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/2240 E. 2018/6188 K. 31.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2240
KARAR NO : 2018/6188
KARAR TARİHİ : 31.05.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, 6831 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanık … hakkında 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
2- Sanık … hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan; 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca düşme

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık … hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine ve 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık …’ın beraatine ilişkin hükmün incelenmesinde;
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin, 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Sanık … hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;
Mahkemece suç tarihi sanığın lehine olarak 5237 sayılı TCK’nın yürürlüğe girdiği 01/06/2005 tarihi öncesi kabul edilmek suretiyle 765 sayılı TCK hükümlerine göre zamanaşımı değerlendirmesi yapılmış ise de, savunması alınamayan sanık yönünden zamanaşımını kesen en son işlem, 5237 sayılı TCK’nın 67/2-c maddesi uyarınca 21/10/2008 tarihli iddianamenin düzenlenmesi olup, belirtilen tarihten itibaren aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleştiğinden, davanın esasına yönelik bir inceleme yapılamamış, mahkemenin suç tarihine ilişkin kabulünde isabet bulunup bulunmadığı değerlendirilemediğinden, 5237 sayılı TCK hükümlerine göre zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar vermek gerekmiştir.
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem, 21/10/2008 tarihli iddianame tanzimi olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki davanın DÜŞMESİNE, 31/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.