Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/196 E. 2017/4348 K. 25.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/196
KARAR NO : 2017/4348
KARAR TARİHİ : 25.05.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 50/1-a, 52, 53/6, 179/2, 62, 50/1-a,52 maddeleri ile CMK’nın 231/11. maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün açıklanması

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
Mahkemece 11.10.2011 tarihinde sanık hakkında TCK’nın 89/4,22/3,62. maddeleri gereğince 10 ay hapis, TCK’nın 179/2,62 Maddeleri gereğince 2 ay 15 gün gün hapis cezalarından ibaret mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın 05.12.2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde sanığın yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesi tarafından aynı ilamla sanık hakkında TCK’nın 142/1-b,62. Maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis, TCK’nın 116/1, 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezalarına hükmolunduğu, bu ikinci suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün suç tarihinin 07.12.2012 olduğunun anlaşıldığı, bunun üzerine mahkemece ilk hükme yönelik dosya yeniden ele alınarak, hükmün açıklanmasına dair kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1.27 promil alkollü olan sanığın olay gecesi sevk ve idaresindeki kamyonet ile hafif virajlı, iki yönlü dar yolda seyri sırasında, hakimiyetini kaybederek sola yönelen 18.7 metre fren izi ile soldaki restorantın giriş kapı duvarına çarpması şeklinde meydana gelen olayda, sanığın aracında bulunan ve soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olmadıklarını beyan eden mağdurlar … ile …’in yaralandıkları, mağdur … hakkında olay günü düzenlenen adli raporda sol pariatelde yüzeysel sıyrık ve 2 cm çaplı ödem ile sol toraksta yüzeysel sıyrık olduğunun, mağdurun hayati tehlikesinin bulunmadığının, kati raporun beyin ve göğüs cerrahi uzmanlarınca verilmesi gerektiğinin; mağdur … hakkındaki adli raporda ise saçlı deri sol pariatelde 4-5 cm çaplı ödem, göğüs ön duvarda ağrı ve sağ kalça üzerinde yüzeysel sıyrık dışında patoloji bulunmadığının, hayati tehlikesinin olmadığının ve kati raporun beyin ve göğüs cerrahi tarafından verilmesi gerektiğinin belirtildiği, buna rağmen mağdurlar ile ilgili takip eden süreçte kesin raporlar alınmadığından mağdurların yaralanmasının niteliği hususunda şüpheye düşüldüğü, 127 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, zarar suçunun oluştuğu ahvalde ayrıca tehlike suçundan cezalandırma imkanının bulunmadığı, bilinçli taksir halinde TCK’nın 89/1. maddesi kapsamındaki yaralanma şikayete tabi olmasına rağmen 89/2. maddesi kapsamındaki yaralanmanın aynı Kanunun 89/5. maddesi uyarınca şikayete tabi olmadığı, tüm bu belirlemelere göre, mağdurların kati raporları alınarak, yaralanmaların nitelikli olması durumunda sanık hakkında taksirle yaralama suçu yönünden değerlendirme yapılıp, sanıktan şikayetçi olmayan mağdurlar ile sanık arasında uzlaşma hükümlerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi; yaralanmaların niteliksiz olması durumunda ise mağdurların şikayetçi olmadıkları gözetilerek, işlediği bir fiil ile birden fazla suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında sadece trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi;
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Sanığın olay anındaki alkol durumu itibariyle atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike, taksirle yaralama suçunun zarar suçu olduğu, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği, buna göre trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi;
2-CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca ancak, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında durumunun değerlendirilerek, kısmi infaz veya koşulların varlığı halinde TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanması suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği ve yeniden suç işleyen sanık hakkında, daha önce verilen hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerekirken hükmolunan hapis cezasının yasal zorunluluk bulunmadığı halde adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.