Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/1890 E. 2017/6459 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1890
KARAR NO : 2017/6459
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4, 53/6. maddeleri
uyarınca mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, ölen işçinin sanıkla yaptıkları sözlü anlaşma çerçevesinde 6 katlı binanın kartonpiyer yapımı işini aldığı ve sanığın denetim ve gözetim yükümlülüğü bulunmadığına, katılan vekilinin ise lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, alt sınır aşılıp hak ve nesafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
2- TCK’nın 53/6. maddesinde “belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, müteahhit olduğu anlaşılan sanığın çalışmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde genel bir ifade ile meslek ve sanattan yasaklanmalarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.09.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

5237 sayılı TCK’nun 53/1–4. ve 53/5. maddelerinde düzenlenmiş olan hak yoksunlukları ve yasaklılıkları kasten işlenen suçlarda öngörülen tedbirlerdir. TCK’da kural olarak taksirle işlenen suçlar nedeniyle hak yoksunluğu öngörülmemiştir. Bu kuralın istisnası TCK’nun 53/6’ maddesinde düzenlenmiş olan meslek ve sanatın icrasının yasaklanması ile sürücü belgesinin geri alınması oluşturmaktadır.
Failin, belli bir meslek veya sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilecektir. Failin araç kullanmaya devam etmesi veya meslek ve sanatını icraya devam etmesi halinde aynı nitelikte suçlar işleyebileceği korkusuyla failin tehlikelilik hali gözetilerek uygulanan güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırım ile objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan failin uyarılması öngörülmüştür. Yasaklama ve geri alma, verilen hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girip, cezanın tamamen infazının ardından süre işlemeye başlayacaktır.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde meslek; “belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş” olarak tanımlanmıştır.
Somut yargılamaya konu dosyada, yapım işinin üstlendiği inşaatta işçi olarak çalışan maktulün taksirle ölümüne neden olmak suçundan sanığın mahkumiyetine ayrıca müteahhit olan sanık hakkında TCK’nun 53/6 maddesi uyarınca 2 yıl süre ile mesleğini yapmaktan yasaklanma güvenlik tedbirine hükmedilmiştir. Sanığın, meslek olduğu kuşkusuz olan müteahhitlik mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilmesi de hakimin takdiri içindedir.
Sanığın inşaat müteahhitliği yaptığına ilişin belediye, çevre ve şehircilik il müdürlüğü gibi resmi kurumlardan meslek kaydı ve belgeleri getirildikten sonra sanığın inşaat müteahhitliği yaptığının belirlenmesi halinde, sanık hakkında TCK’nun 53/6. maddesinin uygulanma olanağı bulunmasına rağmen, inşaat müteahhitliğinin meslek olmadığına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım. 19/09/2017