Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/1471 E. 2017/5163 K. 14.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1471
KARAR NO : 2017/5163
KARAR TARİHİ : 14.06.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm :Düşme

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan … vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yaşı küçük katılan …’in Türk Medeni Kanununun 335/1. maddesi gereğince anne ve babasının ortak velayeti altında olduğundan katılan …’in babası …’in şikayetten vazgeçmeye, annesi …’in muvafakat etmesi gerektiğinden bu hususun yerine getirilmeden yaşı küçük mağdurun babasının şikayetten vazgeçmesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.06.2017 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ:

Mağdurun babası …’in 18.07.2014’de duruşmada şikayetinden vazgeçmesi karşısında aralarında menfaat çatışması da bulunmayan mağdura sonradan Baroca atanan vekilin beyanına üstünlük verilmesini gerektiren bir husus bulunmadığından temyiz hakkı da yoktur. Temyiz talebinin reddi gerekir. Bozma nedeni gösterilen husus da yerinde değildir. Mağdur anne olayı hiç takip etmemiş, iddianamede müşteki olarak gösterilmemiş, hiç ifadesi alınmamış, yargılanmayı sadece baba takip etmiş o da usulüne uygun dinlenmiş ve şikayetçi olmamış, duruşmada katılma isteği olmadığını da belirtmiştir.
Her iki hususta ayrıntıları CGK’nın 01.07.2006 gün 9-191-183 Sayılı kararında belirtildiği üzere; Baroca atanan avukatın babanın beyanını bertaraf edecek şekilde temyiz hakkı yoktur. Babanın vazgeçmesi yeterlidir. Annenin dinlenmesi gerekmez. Yasa metinleri şekil yönünden değil ruha göre yorumlanmalıdır. Düşmüş olan davanın zorlama yolu ile 3 yıl sonra diriltilmeye çalışılması şüpheliyi en az 2 yıl daha dava tehdidi altında tutmaktadır. Yargılama sistemimizde bu gibi durumlara cevaz yoktur. Bu nedenle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşlerine katılmıyorum.