Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/13154 E. 2017/4627 K. 01.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13154
KARAR NO : 2017/4627
KARAR TARİHİ : 01.06.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanık … hakkında; Beraat
Sanık … hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62, 51/1-3, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık …’nın beraatine, sanık …’nın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanık …’nın beraatine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanık lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.800 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün yargılama giderlerine ilişkin bendinden sonra gelmek üzere ” Kendisini vekil ile temsil ettiren ve beraat eden sanık lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1. 800vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine ” ibaresinin eklenmesi, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık …’nın mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dairemizin 12/12/2014 tarihli ve 2013/27781 Esas, 2014/25518 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda mahkemece yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, malzemelerin değiştiği ve mevcut alan ile ilave alan arasında kullanılan malzemeler aynı zamanda yapıldığından, iki alan arasındaki malzemelerin eskimişliği, yıpranma ve solmazlık durumlarının görülemediğinin belirtildiği anlaşılmakla, mahallinde konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişiler ile yeniden keşif icra edilerek, 17/12/2008 tarihli tutanağa konu edilen müdahalelerin hangi tarihte yapıldıkları tereddütsüz şekilde tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, teknik verilerden yoksun görüş içeren bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.