Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/13031 E. 2017/4327 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13031
KARAR NO : 2017/4327
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : Beraat

Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 07/04/2015 gün ve 2014/7012-2015/6055 sayılı bozma ilamı sonrasında mahkemenin olayın meydana geldiği binada keşif icra ederek fizik mühendisi bilirkişiden rapor aldığı, bu rapordaki değerlendirmelere dayanarak tekrar beraat kararı vererek önceki hükümde ısrar ettiği anlaşılmakla, yerel mahkemenin “Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da yeni delillere” dayanması sebebiyle direnme hükmünün usul bakımından direnme niteliğinde olmadığı değerlendirilerek yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde sanık …’in müteahhitliğini, diğer sanık …’ün ise çatı izalasyon işini yaptığı inşaatta çalışan …’ın, zemin katta yaralı olarak bulunması akabinde kaldırıldığı hastanede öldüğü olayda, sanıkların, merdiven kenarlarında boşluktan düşmeyi önleyecek korkulukları yaptırmamaları, inşaatın iç kısımlarını suni aydınlatma araçları ile aydınlatmamaları, etkin kontrol ve gözetim sistemini yerine getirmemeleri nedeniyle kusurlu olduklarına ilişkin bilirkişi heyetinin raporuna göre dosya kapsamı ile uyumlu olduğu gözetilmeksizin sanıkların taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, delillerin değerlendirilmesi ve suçun nitelenmesi üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmek üzere bozulması gerektiği yönündeki karşı oyları ile 24.05.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dairemizin 07/04/2015 gün ve 2014/7012-2015/6055 sayılı bozma ilamı sonrasında mahkemenin olayın meydana geldiği binada keşif icra ederek fizik mühendisi bilirkişiden rapor aldığı, bu rapordaki değerlendirmelere dayanarak tekrar beraat kararı vererek önceki hükümde ısrar ettiği anlaşılmakla, yerel mahkemenin “Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da yeni delillere” dayanması sebebiyle direnme hükmünün usul bakımından direnme niteliğinde olmadığı değerlendirilerek yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde sanık …’in müteahhitliğini, diğer sanık …’ün ise çatı izalasyon işini yaptığı inşaatta çalışan …’ın, zemin katta yaralı olarak bulunması akabinde kaldırıldığı hastanede öldüğü olayda; bozma ilamından sonra olay mahallinde fizik mühendisi ile yeniden keşif yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda merdiven boşluğunun 1.15 m2 olduğu, insan omuz genişliğinin ise düşerken alanının 0,9 m2 olduğu, serbest bırakılan cansız nesnenin hiç bir yere çarpmadan düşmesinin mümkün olmadığı ancak insan vücudu kolları iki yana açık haldeyken genişliği 1.65 cm. civarında olduğu, maktülün kontrolsüz bir düşüş yaşamasına göre merdiven boşluğuna düşerken tutunmaya çalışmasının beklendiği, düşme hızı, düşme süresi, düşüş şekli, merdiven boşluğu, vücut yapısı değerlendirildiğinde merdiven basamaklarında izler bulunması veya çarpmaya bağlı vücutta ( çökme kırığı haricinde ) yaralar, defomasyonlar oluşması gerektiği, merdivenin sadece 8. Basamağında kanvari lekeler olsa dahi bu basamağa çarptıktan sonra sekerek başka yere sıçramasının mümkün olmadığının değerlendirildiği, olay yeri krokisine göre kan lekesi olarak birikintilerin merdiven boşluğunun iz düşümünde olmadığı, merdiven boşluğunun iz düşümünde bulunan zemin katın altındaki bodrum katın merdiveninin 8. Basamağında sadece kanvari lekenin bulunduğu, bu basamakta ve diğer katlarda merdiven boşluğundaki yan çeperlerde deri, doku, saç gibi nesnelerin bulunmadığı, maktülün düştüğüne dair herhangi bir görgü olmadığı gibi düşme iddiasının hiç bir tanığın doğrudan dillendirmediği sadece dolaylı olarak tanıklar … ve … beyanlarında tanık …’ın kendilerine kağıt tekmelerken önüm sıra düştü beyanının bulunduğu, keşifte bizzat dinlenen…’ın aşırı heyecanlı, tereddütlü ve çelişkili beyanlarının bulunduğunun mahkemece gerekçeli kararda belirtildiği, maktüle en yakın konumda olan tanık …’ın kendisini bağlayıcı olmadığı halde en azından düştüğüne dair açıklayıcı ve inandırıcı beyanının bulunmaması da somut veriler olarak değerlendirilmekle, sanıkların eylemlerinin şüphe altında kaldığı, ayrıca ölenin kafasında oluşan 3 cm çapındaki çökme kırığı, vücudundaki sürtünme izleri, tanık …’nın çelişkili beyanları, bodrum katındaki merdivenlerde bulunan kan izlerinin nasıl oluştuğunun izah edilememesi, Adli Tıp Kurumu tarafından kusura ilişkin düzenlenen rapor karşısında, sanıkların eylemlerinin kasten adam öldürmek suçunu oluşturup oluşturmadığının ve delillerin takdir ve değerlendirme yetkisinin,
üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması sebebiyle, Yargıtay Yüksek 12. Ceza Dairesinin sayın çoğunluğunun yerel mahkemece verilen beraat kararlarının “BOZULMASINA” dair kararın gerekçe kısmına yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle iştirak edilmemiştir.