YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11780
KARAR NO : 2020/275
KARAR TARİHİ : 09.01.2020
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, Tehlikeli maddelerin izinsiz
olarak bulundurulması ve el değiştirmesi
Hüküm : 5271 sayılı CMK’nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün
açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 53;
TCK’nın 174/3, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık ile tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirmesi suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılama sonunda, anılan Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 63. maddeleri gereğince 20 ay hapis, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirmesi suçundan yapılan yargılama sonunda, TCK’nın 174/3, 62, 63. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası gereğince 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Seben Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/04/2011 tarih ve 2009/23 Esas, 2011/30 Karar sayılı kararının 31/05/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 05/01/2014 tarihinde kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçunu işlediği sabit kabul edilerek Bolu 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 03/04/2014 tarihli ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, anılan hükmün 05/05/2014 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına dair Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarih ve 2014/300 Esas, 2014/572 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşıoy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirlerinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada keyfiliğe yol açacaktır. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmaktadır. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7. ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır.
İncelenen dosya kapsamına göre; Seben Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2011 tarih ve 2009/23 Esas, 2011/30 Karar sayılı ilamı ile sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan anılan Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 63. maddeleri gereğince 20 ay hapis, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirmesi suçundan TCK’nın 174/3, 62, 63. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesine müteakip, sanığın öngörülen 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle yapılan ihbar üzerine, mahkemece sanık hakkında yeni bir hüküm tesis edilmesi gerektiği, bu kapsamda, hükmün gerekçe kısmında, iddia, savunma ve kabul ile kabulü sağlayan delillerin gösterilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde gerekçesiz hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.