Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/1127 E. 2017/5146 K. 14.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1127
KARAR NO : 2017/5146
KARAR TARİHİ : 14.06.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Sanık … hakkında TCK’nın 89/4, 22/3, 53/6, maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … T hakkında TCK’nın 89/1, -2-b, 89/3-b 22/3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık … müdafi ile sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Meskun mahalde gündüz vakti sanık … idaresindeki araç ile kavşaklarda geçiş önceliği kuralına riayet etmeyerek kavşağa giriş yaptığı esnada, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltma kuralını ihlal eden sanık …’ın idaresindeki araç ile çarpışmaları neticesinde, sanık …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, yolcusu …’in yüzünde sabit iz oluşacak ve duyu ve organlarından birinin işlevini sürekli yitirecek nitelikte yaralanması şeklinde gelişen olayda; sanıkların olay saatinde yaklaşık 30 dakika sonra yapılan alkol ölçümlerinde sanık …’ın 0,8 mg/dl, sanık …’ın ise 2.1 mg/dl düzeyinde alkollü olduğu, bu miktarlardaki alkol miktarının 0.008 ve 0,021 promillere denk geldiği, böylelikle tespit edilen alkol oranlarının yasal sınır olan 0,50 promilin altında kaldığı, katılan …’ın, sanık …’dan şikayetçi olmayıp sadece sanık …’dan şikayetçi olduğu ve katılan sanık …’ın da sanık …’dan şikayetçi olduğu anlaşılmakla;
1- Sanık …’ın mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, olayda kusurunun bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu TCK’nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, olay sonrası yapılan ölçümlerde sanıkta tespit edilen alkol miktarının yasal sınırın altında olduğu bu nedenle bilinçli taksir koşullarının gerçekleşmediği olayda, mağdurun, kolluktaki ve duruşmadaki beyanlarında sanıktan şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, şikayet yokluğundan 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca verilen düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de,
a-Sanık hakkında TCK’nın 89/1. maddesi gereğince tayin edilecek temel cezanın TCK’nın 89/3-b maddesi ile artırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, temel cezanın önce TCK’nın 89/2-d maddesi ile artırılıp bu cezanın da TCK’nın 89/3-b maddesi ile arttırılması suretiyle fazla ceza tayini,
b-Olay tarihinde sürücüsü belgesi olmayan 22.05.2012 tarihinde sürücüsü belgesi alan sanık hakkında TCK’nın 53/6 maddesi gereğince, sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi,
c-Bilinçli taksir hükümleri uygulanırken, yeterli gerekçe gösterilmeden tayin edilen cezadan ½ oranında arttırım yapılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının TCK’nın 73. ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanık …’un mahkumiyetine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Yukarıda izah edilen olayda, sanığın ölçülen alkol derecesinin yasal sınırın altında kaldığı ve sanıkta tespit edilen alkol miktarının bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması için yeterli olmadığı gözetilmeksizin, sanık hakkında alkollü olduğu gerekçesiyle bilinçli taksir hükümleri uygulanmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
b-Sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken, TCK’nın 53/6. maddesinde öngörülen sürenin alt ve üst sınırı, kusur durumu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alınması esas olup, adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun bir süreyle tedbire hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanığın sürücü belgesinin 3 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmesi,
Kabule göre de,
1-Bilinçli taksir hükümlerinin uygulanırken, yeterli gerekçe gösterilmeden tayin edilen cezadan ½ oranında arttırım yapılması,
2- Hükümde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin, adli para cezasına çevrilme ve erteleme hükümlerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışmasız bırakılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.