YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11241
KARAR NO : 2016/13636
KARAR TARİHİ : 22.12.2016
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 20/02/2015 tarihli, 2013/29055 Esas, 2015/3145 Karar sayılı ilamında, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 01/03/2007 tarih ve 891 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli binada tadilat projesine aykırı müdahalelerde bulunduğu iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığının, sanığın savunmasında, taşınmazı güçlendirmek istediklerini, bu nedenle Şişli Belediyesi’ne ve Anıtlar Kurulu’na başvurduklarını, gerekli ruhsatı aldıklarını, güçlendirme işlemlerini yaparken, inşaatın bazı yerlerinde ruhsat dışına çıkma gereğinin hasıl olduğunu, bu nedenle yeni bir proje hazırladıklarını, projeyi belediye ve kurula sunduklarını ancak tasdik işleminin geciktiğini, o sırada güçlendirme işlemlerini tamamladıklarını, bu durumun yetkililer tarafından zapta bağlandığını, zabıttan sonra ek tadilat projesinin kurulda ve belediyede onay gördüğünü, yapılan işlemlerin tasdik edilen projeye uygun olduğunu beyan ettiğinin, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 03/11/2011 tarihli cevabi yazısında; Kurul tarafından uygun bulunan tadilat restorasyon projesinin 20/10/2011 tarihinde yerinde incelenerek kontrolünün yapıldığının, arka bahçenin bodrum kat seviyesinde yan duvarlarla örülerek, üstünün çatı ile kapatılıp kapalı mekan oluşturulduğunun, BK-06 mekanındaki 88 cm ölçüsündeki pencere ölçüsünün daha küçük yapıldığının, bodrum kat B-03 mekanında ön cepheye bakan pencere yanı duvarlara beton duvarlar eklendiğinin, 1. kat döşemesinde aydınlık hacminde döşeme atıldığının, 2. kat planında asansörün önündeki koridor duvarının kaldırılarak merdiven karşısında duvar örülerek diğer katlarda olduğu gibi koridor oluşturulduğunun ve tek daire olarak düzenlendiğinin, daire giriş kapısının mutfaktan verildiğinin, diğer katlardaki ön cepheye bakan daire giriş kapılarının kaldırılarak duvar örüldüğünün, daire giriş kapısının mutfaktan verildiğinin tespit edildiği, yapılan incelemede sadece 3. kat ön cepheye bakan dairenin kontrol edilebildiğinin, 3K-05 nolu mekanın bölme duvarına beton duvar eklendiğinin, aydınlığın küçültülerek mutfak mekanına katıldığının, binanın ön cephesinde yer alan tüm pencere doğramalarının ahşap doğrama yerine pvc doğrama olarak yapılmış olduğunun tespit edildiğinin anlaşılmasıyla, davaya konu binada mimar ve inşaat mühendisi bilirkişiler refakate alınmak suretiyle keşif yapılıp, dosya içerisinde mevcut tüm beyan, bilgi ve belgeler değerlendirilerek, dava konusu müdahalelerin tadilat restorasyon projesine uygun olup olmadığının, uygun olmadığının tespiti halinde, tescilli binaya zarar verilip verilmediğinin, zarara uğramasına sebebiyet verildiğinin tespiti halinde ise, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 65/a, zarar söz konusu olmayıp eylemlerin esaslı onarım olarak nitelendirilmesi durumunda aynı Kanunun 65/b maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda keşif icra edildiği, mimar ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından birlikte tanzim edilen 11/04/2016 tarihli raporda, davaya konu müdahalelerin yangın ve imar yönetmeliklerine uygun yapıldığının, mevcut olduğunca orijinal haline sadık kalınarak can güvenliği performans düzeyinin hedef alındığının belirtildiği, mahkemece, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 03/11/2011 tarihli cevabi yazısında belirtilen müdahaleler tek tek irdelenmeden, dava konusu kusurların binanın güçlendirilmesi nedeniyle oluştuğu yönünde kanaat belirten bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesis edildiği anlaşılmakla, mahallinde konusunda uzman inşaat mühendisi, sanat tarihçi ve mimar bilirkişiler refakate alınarak yeniden keşif icra edilip, 03/11/2011 tarihli yazıda açıklanan her bir eyleme yönelik ayrıntılı rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğin gözetilmeksizin, teknik verilerden yoksun bilirkişi raporuna itibar edilerek beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.