Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/10867 E. 2018/2185 K. 27.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10867
KARAR NO : 2018/2185
KARAR TARİHİ : 27.02.2018

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1,62,52,52/4,53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın suç tarihinde çift yönlü sokakta sağ şeritte gidiş istikametinde seyri sırasında sağ tarafta park edecek yer bulamaması sebebiyle geliş istikametine geçerek sol taraftaki kaldırım kenarına aracını parketmeye çalışırken yol kenarında oynayan mağdur çocuğa çarpıp ölümüne sebebiyet vererek kaçtığı, çevredeki vatandaşların plakasını almasıyla kolluk tarafından kendisine ulaşıldığı ve görgü tanıklarına rağmen suçunu inkar ettiği olayda, TCK’nın 50. maddesinin suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre değerlendirilmesi gerekirken “günümüzdeki paranın satın alma gücü ve ekonomik koşullar ve sanığın sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak” şeklindeki isabetsiz ve dosya kapsamıyla uyuşmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusur durumuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesinin, adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının ve adli para cezasının bir gün karşılığı miktarının belirlenmesine esas uygulama maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
2-Hükmedilen taksitli adli para cezasının hangi aralıklarla ödeneceğinin gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratılması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ve yine hükmün 4. fıkrasındaki “52/4 maddesi gereğince” ibaresinden sonra gelmek üzere “birer ay ara ile ödenmek üzere” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.