Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/10683 E. 2017/410 K. 18.01.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10683
KARAR NO : 2017/410
KARAR TARİHİ : 18.01.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekir.
Ayrıca, gerçek kişiler yönünden Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ yapılabilmesi için, muhatabın adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması ve daha önce kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olması zorunludur.
İncelenen dosyada; katılan …’a yokluğunda verilen 08.06.2016 tarihli kararın tebliği için adı geçenin bilinen en son adresi esas alınarak çıkarılan tebligatın adresten taşındığı ve yeni adresi bilinmediği gerekçesiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince tebliğ edildiği,
Katılan …’a yokluğunda verilen 08.06.2016 tarihli kararın tebliği için adı geçenin bilinen en son adresi esas alınarak çıkarılan tebligatın adresten taşındığı ve yeni adresi bilinmediği gerekçesiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine “Mernis Adresi” ibaresi ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu’nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, “Taşınmış” notu ile Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği,
Katılan …’a yokluğunda verilen 08.06.2016 tarihli kararın tebliği için çıkarılan tebligatın tanınmadığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edildiği ve adı geçenin Van 6. Asliye Ceza Mahkemesince alınan 10.02.2016 tarihli beyanında bildirdiği en son adresi esas alınarak çıkarılan bir tebligat bulunmadığı,
Dolayısıyla katılanlar …, … ve …’a yokluklarında verilen 08.06.2016 tarihli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, katılanlar …, … ve …’a gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, buna ilişkin belgeler ile verilmesi halinde temyiz dilekçelerinin eklenmesi ve ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesinin temini için mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.