Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/10600 E. 2017/7910 K. 24.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10600
KARAR NO : 2017/7910
KARAR TARİHİ : 24.10.2017

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 179/2-3, 62/1, 50/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet Savcısının sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1)Sanık hakkında ilk derece mahkemesince takdir olunan cezaya ilişkin gerekçede, atılı suça ilişkin TCK’nın 179/3-2. maddeleri uyarınca belirlenecek cezanın tayininde, maddede yazılı cezanın asgari haddinin uygulanmasının yeterli olacağının belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında cezanın alt sınırından uzaklaşılıp yazılı şekilde 3 ay hapis cezası ile hükme başlanarak gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye neden olunması,
2)Davaya temel teşkil eden iddianamede sanığın 1,62 promil alkollü olarak araç kullanırken sebebiyet verdiği kazada müşteki Seyfi Korkmaz’ın yaralandığının ve bu yaralanmaya ilişkin soruşturmanın Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/59241 sayılı dosyası üzerinden devam ettiğinin belirtildiği, mahkemece sanık hakkında taksirle yaralama suçu nedeniyle yürütülen soruşturma ile ilgili araştırma yapılarak buna ilişkin kayıtların dosyaya getirtilmesi, taksirle yaralama suçu bakımından kamu davası açılmış olması halinde kovuşturmanın beraber yürütülmesi için birleştirme kararı verilmesi gerektiği, kamu davası açılarak mahkumiyet hükmü verilmiş olması halinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bakımından “hüküm verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine kararı verilmesi.
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.