Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2016/10528 E. 2017/4287 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/10528
KARAR NO : 2017/4287
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/4-1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan …’nın eşinin, 27.07.2011 günü Gaziantep …Hastanesinde saat 19:00 sıralarında sezeryan ile bir erkek çocuk dünyaya getirdiği, doğumdan sonra pramatüre bebeğin tedavisinden sorumlu çocuk doktoru sanığın gözetiminde bebeğin küveze alındığı ve takip ve tedavisine başladığı, 29.07.2011 tarihinde pramatüre bebeğin hylan membran hastalığı nedeniyle öldüğü olayda, Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun 05.09.2012 tarihli raporunda ” otopsi ve tıbbi belgelere göre ölümün prematüre doğuma bağlı resiratuar distres sendromu ( hylan membran hastalığı) ve gelişen komplikasyonlardan ileri geldiği, tıbbi belgelere göre, 27.07.2011 tarihinde 34 hafta doğum eyleminde gebeye sezaryen kararı verilmesi ve uygulanan sezaryen ameliyatının tıbben uygun olduğu dikkate alındığında, Dr. …’ın uygulamasının tıbben uygun olduğu, 27.07.2011 tarihinde spinal anestezi altında 1. dakika AĞGAR 9, 5. dakika APGAR 10 olarak prematür 2320 gr doğurtulan bebeğin yoğun bakıma alındığı, yoğun bakımda takibi sırasında hemodinamik paremetreler takip edilip, kan tetkikleri yapıldığı, akciğer grafisi çekilerek izlenmesi uygun olduğu prematür bebeğin takibinde surfaktan verilmemesi ve kan gazları ile takibinin yapılmaması nedeniyle çocuk hastalıkları uzmanı sanık Dr. …’in uygulamasında eksiklik olduğu ancak respiratuar distres sendromu mortalitesi yüksek olup bu eksikliklerin ölüme etkisinin bilinemeyeceği’nin belirtildiği, Dairemizin 10.06.2014 tarih, 2013/21973 esas, 2014/14388 karar sayılı bozma ilamı sonrası alınan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 10.03.2016 tarihli raporunda,” 27/07/2011 tarihinde sezaryenle doğumu sonrasi yoğun bakımda takip ve tedavisi sürerken 29/07/2011 tarihinde öldüğü bildirilen Orhan oğlu … adına düzenlenen adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde:
A-Bebeğin ölüm nedeninin premature doğumuna bağlı respiratuar distres sendromu ve komplikasyonlar (pnömotoraks) sonucu meydana gelmiş olduğu,
B-27/07/2011 tarihinde saat 18.30’da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. … tarafından …Hastanesinde sezaryen ameliyatına alınarak G4P3 anneden saat 18.40’ta 34 haftalik ve 2320 gr ağırlığında olacak şekilde doğurtulduğu, 1. dakika APGAR 9, 5. dakika APGAR 10 olduğu anestezinin saat 19.45’te sonlandığı yoğun bakım ünitesinde takip edildiği solunum zorluğu, takipne ve burun kanadında çekilme olduğu, deri renginin kırmızı olduğu, meme emmesinin olmayıp yakalama refleksinin zayıf olduğu kuveze alındığı monitörize edildiği, WBC-11.8, HB-15.4, HT046, PLT 201 olup saat 20.00-24.00 arası nabız 118-136/dk, TA 100 mmHg, solunum I-5C/OK arasında olduğu, tedavisinin düzenlendiği, 28/07/2011 tarihinde nabız 112-140/dk, solunum 48-56/dk tansiyon mmHg olduğu, T.Bilirubin 4.7, Htc 65, kan şekeri 114 olup PA akciğer grafisi çekildiği, 29/07/2011 tarihinde saat 7.00’a kadar yapılan takiplerinde nabız 100-120/dk, solunum sayısı 58-60/dk, 70/100 mmHG arasında olup saat 08.00’da entube edildiği, saat 07.00’da saturasyon değerlerinin düştüğü, ambulandığı, saat 07.40’da doktora haber verildiği, tüm müdahalelere rağmen 08.10’da ölü olarak kabul edildiği, dosyada mevcut 29/07/2011 tarihli iki adet PA akciğer direkt grafilerinin yapılan incelemesinde grafilerin birinde akciğer parankim alanlari ve mediastinal yapılarının doğal izlendiği, diğer grafide mediastinal yapılarda sola shift, sağda pnömotoraks görüldüğü dikkate alındığında, yoğun bakım ünitesinde yapılan tek bir kan gazı tetkikinde P02 değerinin 23 bulunmasına ragmen mütakip kan gazi takiplerinin yapılmamış olması ve prematür bebeğin takibinde surfaktan verilmemesi, ayrıca premature ve buna bağlı respiratuar distres sendromu olan bebeğin takibinin 3. düzey yoğun bakım servisinde yapılmasi gerektiği, bunun yapılmamış olmasının eksiklik olduğu birlikte değerlendirildiğinde bebeğin uygun takip ve tedavilerinin yapilmamış olmasi nedeni ile çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. …’in kusurlu olduğu,
C-Bebeğin ölümüne neden olan Respiratuvar Distres Sendromu ve pnömotoraks tablosunda uygun tedavi yapılmasi durumunda, bebeğin kurtulma ihtimalinin yüksek olduğu, bununla birlikte uygun takip ve tedavi yapılmış olması halinde de bu türden bebeklerde ölüm oranının yaklaşık olarak %5 olduğu oybirliği ile mütalaa olunduğu”nun bildirildiği anlaşılmakla,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, mahkumiyet kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde cezanın hapse çevrileceğinin ihtarının belirtilmesi yerine ” taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde tamamının tahsiline ve verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın tamamen veya kısmen infazına karar verileceğine ” hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkındaki hükmün 5. paragrafındakindeki son cümlenin hükümden çıkartılarak yerine ” Taksitlerden birinin ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.