Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/9878 E. 2015/16233 K. 22.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9878
KARAR NO : 2015/16233
KARAR TARİHİ : 22.10.2015

Tebliğname No : 12 – 2015/157016
Mahkemesi : Bursa 18. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 20/05/2014
Numarası : 2012/27 – 2014/990
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanık A.. A..’ın beraatine, sanık N.. G..’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanık N.. G..’in mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 07/10/2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07/10/2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23/07/2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL’ye kadar (2.000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07/10/2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14/04/2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14/04/2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 20/05/2014 tarihinde verilen 1.500 TL’den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
B-Sanık A.. A..’ın beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem TCK’nın 89/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 66/2-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı tarih olan 19.04.2006 tarihinden itibaren karar tarihine kadar zamanaşımı gerçekleşmiş olmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK’nın 66/1-e, 67/2-a ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.