Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/9814 E. 2016/1801 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9814
KARAR NO : 2016/1801
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

Tebliğname No : 12 – 2014/326176
Mahkemesi : Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 10/06/2014
Numarası : 2013/326 – 2014/131
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Elbistan Ağır Ceza Mahkemesinin 18.06.2013 tarih ve 2006/234 esas, 2013/126 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 26.06.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 06.08.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Asgari ücret üzerinden maddi tazminata hükmedilmiş olması karşısında, maddi tazminatın hesaplanmasında hafta sonu, dini ve milli bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan maddi tazminatın eksik tayin edilmesi, ayrıca nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği gözetilmeden, tutuklama tarihi olan 06.09.2006 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1 ve 2. bentlerindeki “haksız tutuklama tarihi olan 06/09/2006” ibaresinin “dava tarihi olan 06.08.2013” ibaresi ile değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.