Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/9775 E. 2016/1795 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9775
KARAR NO : 2016/1795
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

Tebliğname No : 12 – 2014/327843
Mahkemesi : Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/05/2014
Numarası : 2013/134 – 2014/320
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2012 tarihli ve 2012/344 soruşturma, 2012/644 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın itiraz edilmeksizin 09.10.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 17.12.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde açıklanan delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
01.02.2012 günü 20:30 sıralarında piyade sınır komutanlığınca 451-452 sınır taşları arasında icra edilen pusu faaliyetleri sırasında sınırda terk edilmiş koli, paket ve kutular içinde erkek ve bayan giyim eşyalarının bulunması ve etrafta kimsenin bulunmaması nedeniyle eşyalara el konulması üzerine soruşturma başlatıldığı, 23.02.2012 tarihinde sanığın Cumhuriyet başsavcılığına dilekçe ile müracaat ederek malların kendisine ait olduğunu ve kaçak olmadığını belirterek 30.01.2011 ve 27.01.2012 tarihli ve yakalanma tarihinden sonraki 03.02.2012 ve 13.02.2012 tarihli faturaları ibraz ederek malların geri verilmesini talep ettiği, savunmasında giyim eşyalarını sınırdan geçirerek İran’a götürmeleri için sınırda bu işi yapan ismini bilmediği İranlı bir şahsa verdiğini belirtmesi karşısında, sınırda bulunan eşyanın kaçak olup olmadığının belirlenmesi ve sahibinin tespit edilmesi bakımından eşyalara el konulduğunun anlaşılması karşısında, meydana gelen sonucun davacının kusurundan kaynaklandığı gözetilip davanın reddi yerine, davanın kısmen kabulü ile maddi tazminata hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.