Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/832 E. 2015/7784 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/832
KARAR NO : 2015/7784
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 31/3, 62/1, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin, yokluğunda 20.03.2014 tarihinde verilen ve 18.04.2014 tarihinde tebliğ olunan hükmü 31.03.2014 tarihinde temyiz ettiği ve hükmün 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre içerisinde temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz süresinin başlangıcı karar tarihi olarak esas alınıp, yanılgılı değerlendirme sonucu süresinde olmadığı düşüncesiyle suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Kayden 01.05.1995 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılamada, 25 oturumda tamamlanan duruşmanın 06.12.2011 tarihli 2. oturumunun, 27.12.2011 tarihli 3. oturumunun, 16.02.2012 tarihli 5. oturumunun, 15.03.2012 tarihli 6. oturumunun, 29.03.2012 tarihli 7. oturumunun, 10.04.2012 tarihli 8. oturumunun, 22.05.2012 tarihli 9. oturumunun, 14.06.2012 tarihli 10. oturumunun, 25.09.2012 tarihli 11. oturumunun, 18.10.2012 tarihli 12. oturumunun, 29.01.2013 tarihli 16. oturumunun, 07.02.2013 tarihli 17. oturumunun, 28.03.2013 tarihli 19. oturumunun, suça sürüklenen çocuğun onsekiz yaşını doldurmadığı dikate alınarak, CMK’nın 185/1. maddesi gereğince kapalı yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, telafisi mümkün olmayan hata olarak kabul edildiğinden, duruşmanın 07.05.2013 tarihli 20. ve 25.06.2013 tarihli 21. oturumlarının ise suça sürüklenen çocuğun onsekiz yaşını doldurduğu dikate alınarak, açık yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, anılan oturumlarda; istinabe evrakının dönüşünün beklenmesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmasına karar verilmiş olmasından dolayı esasa ilişkin işlem yapılmadığının anlaşılması nedeniyle bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, kusur durumuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mağdurun vücudunda kemik kırığı oluşacak ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, TCK’nın 89/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezanın, aynı Kanun’un 89/2-(b) ve (e) maddesi gereğince yarı oranında artırılması gerekirken, TCK’nın 89/2-(b) maddesi ile artırım yapılmasıyla yetinilmesi,
2- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde, “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında; kayden 01.05.1995 doğumlu olup, suç tarihi olan 04.07.2010 tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği; ancak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilebileceği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğa taksirle yaralama suçundan tayin edilen 3.320,00 TL adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince taksitler halinde ödenmesine ve taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde kalan kısmın tamamının tahsil edileceğine karar verildikten sonra ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtarda bulunulması,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 2. paragrafındaki, “TCK’nın 89/2-b” ibaresinin, “TCK’nın 89/2-(b) ve (e) maddesi” şeklinde değiştirilmesi, hükmün 6. paragrafındaki, “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin” ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.