Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/788 E. 2015/3379 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/788
KARAR NO : 2015/3379
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Taksirle öldürme suçundan sanıklar …, …, …, …, …, … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13/11/2013 tarihli ve 2013/63869 soruşturma, 2013/66373 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2014 tarihli ve 2014/1025 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, müteveffanın 21/08/2011 tarihinde bel fıtığı ameliyatı olmasını müteakip 23/08/2011 tarihinde revizyon ameliyatı geçirdiği ve 27/08/2012 tarihinde vefat ettiği dikkate alındığında, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara dayanak teşkil eden … Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 21/08/2013 tarihli ve 2013/3430 sayılı raporunda gerçekleşen ölüm olayı ile revizyon ameliyatı arasında illiyet bağı kurulmasına karşın ölüm olayının şüphelilerin kusuru bulunmadan gelişen komplikasyon sonucu gerçekleştiğinin kabul edilmesi, keza aynı raporda oksijen saturasyon probunun ameliyat sırasında arızalanmasının veya arızalı olması ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirme yapılmaması, yine müteveffanın ikinci ameliyata hazır olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılıp yapılmadığı ile onay formunun alınıp alınmadığı hususlarında değerlendirme yapılmaksızın yetersiz rapora dayanılarak şüpheliler haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 15.12.2014 gün ve 94660652-105-06-8549-2014-22463/74456 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, …. 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2014 tarihli ve 2014/1025 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.