Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/7835 E. 2016/5265 K. 30.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7835
KARAR NO : 2016/5265
KARAR TARİHİ : 30.03.2016

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 179/2, 62/1, 53/1, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, yokluğunda verilen kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği 31.10.2014 tarihinde Alanya Ceza İnfaz Kurumu’nda başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu anlaşıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca tebliğ tarihinde cezaevinde bulunan sanığa gerekçeli kararın bizzat tebliğ edilmesi gerekirken mernis adresine yapılan tebligatın usulsüz olmasından dolayı sanığın 18.11.2014 günü tebellüğ ettiği hükme yönelik 19.11.2014 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Kanun yollarına başvurulmasından dolayı yapılan yargılama giderlerinin de CMK’nın 330. maddesi uyarınca belirli koşullar altında sanığa yüklenmesi gerektiğinden yargılama giderlerinin toplam miktarının hüküm tarihinde tam olarak belirlenememesi ve hüküm kesinleşinceye kadar yapılan giderlerin miktarı da gözetilerek hesaplanacak olan yargılama giderlerinin 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesi ile CMK’nın 324/4. maddesine eklenen cümlenin atıfta bulunduğu 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususunun infaz aşamasında re’sen değerlendirilebilecek olması nedeniyle karar tarihi itibariyle 8,00 TL olarak hesaplanan yargılama giderlerinin sanığa yükletilmesi bozma nedeni olarak kabul edilmemiş, tebliğnamedeki bu yönden hükmün düzeltilerek onanmasını öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 53. maddenin uygulanmasına ilişkin 4. paragrafının hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun’un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun’un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK’nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.