Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/7724 E. 2015/13537 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7724
KARAR NO : 2015/13537
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

Tebliğname No : 12 – 2014/290460
Mahkemesi : Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 17/06/2014
Numarası : 2014/113 – 2014/140
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık E.. K..’in olay tarihi olan 03.04.2004 günü haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanan diğer sanıklarla fikir birliği içerisinde, Zonguldak ili, … ilçesi, …köyü sınırları içerisinde bulunan ve 16.03.2005 tarihli Müze Araştırmacısı raporundan da anlaşılacağı üzere 70 metre yakınında korunması gerekli tescilli taşınmaz kültür varlığı olan köprü ayağının bulunması nedeni ile 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi anlamında korunması gerekli alan içerisinde kalan, Roma döneminden kalma bir kaya mezarı içerisinde 60 cm lik kazı yaparlarken kolluk görevlilerince yakalandığı, sanığın 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediğinin sübuta erdiği,
Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2008 tarih, 2008/77 esas, 2008/120 karar sayılı ilamıyla, sanığın 03.04.2004 tarihinde işlediği sabit görülen izinsiz kazı yapma suçundan 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/1, 765 sayılı TCK’nın 59/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 16.09.2008 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başladığı, daha sonra, sanığın, 24.06.2012 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği sabit görülerek sanık hakkında Zonguldak 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.10.2012 tarih, 2012/491 esas, 2012/661 karar sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve anılan kararların 15.10.2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, Zonguldak 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki 16.09.2008 kesinleşme tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 28.10.2012 tarihli ihbar üzerine, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınıp, 02.11.2012 tarihli tensip zaptı ile duruşma açılarak, 20.12.2012 tarihinde zamanaşımı nedeni ile kamu davasının düşmesine karar verildiği, katılan vekilinin temyizi üzerine Dairemizce dosyanın ele alındığı ve 03.03.2014 tarih, 2013/27378 Esas, 2014/5107 Karar sayılı kararında, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 18.07.2008 tarihli kararın kesinleşme tarihi olan 16.09.2008 tarihinden itibaren denetim süresi içinde verilen mahkumiyet kararına konu ikinci suçun işlendiği 24.06.2012 tarihine kadar CMK’nın 231/8. maddesi gereğince dava zamanaşımının durduğu, bu sürenin eklenmesi halinde suç tarihi ile inceleme tarihi arasında sanığın lehine olan 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 maddesinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararının bozulmasına karar verildiği, her ne kadar bozma ilamına uyularak sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyete karar verilmiş ise de, bu sefer suç tarihi olan 03.04.2004 tarihinden itibaren, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihi olan 16.09.2008 tarihinden itibaren, denetim süresi içinde verilen mahkumiyet kararına konu ikinci suçun işlendiği 24.06.2012 tarihine kadar işlemesi duran dava zamanaşımı süresinin de eklenmesi halinde, 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin inceleme tarihinden önce gerçekleştiği anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 765 sayılı Kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 03.04.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE, 16/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.