YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/757
KARAR NO : 2015/14164
KARAR TARİHİ : 30.09.2015
Tebliğname No : 12 – 2014/198792
Mahkemesi : Amasra Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/12/2013
Numarası : 2012/27 – 2013/222
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beratine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında; Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28/09/2007 gün, 674 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlarda yer alan Bartın ili, … ilçesi, …. mevkii, 1468 parsel üzerinde bulunan yapının deniz tarafına, sanık tarafından 2.40×19.30 metre ebatlarında vidalarla kayalara monte edilmiş çelik konstürüksiyon çıkma platform inşa edildiğinin tespit edildiği, bölgenin arkeolojik sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili Koruma Kurulu kararının 6498 sayılı Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmediği gerekçe gösterilerek sanığın beraatine karar verilmiş olmasına karşın, somut olayda, 6498 sayılı kanun ile yapılan değişikliklerde dikkate alındığında, böyle bir zorunluluğun bulunmadığı, kaldı ki, 28/09/2007 tarihli kararın dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede ilan edildiği, dava konusu uygulamaların haziye ait arazide gerçekleştirilmiş olması hususu da gözetildiğinde, sanığın eyleminin hukuka uygun bir zeminde oluşmadığı, bu kapsamda, bölgenin arkeolojik sit alanı vasfında olduğunu bildiği, buna rağmen, taşınmaz üzerine inşai ve fiziki müdahalede bulunduğunun tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olduğu gözetilmeksizin, 6498 sayılı kanun ile 2863 sayılı kanunda yapılan değişikliklere yanlış anlam yüklenip, sanığın beraatine dair yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.