YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6214
KARAR NO : 2016/1419
KARAR TARİHİ : 08.02.2016
Tebliğname No : 12 – 2014/297058
Mahkemesi : Rize Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 26/06/2014
Numarası : 2014/107-2014/138
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin herhalde hükmün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceğinin belirtildiği, bu kapsamda temyize konu dava dosyası incelendiğinde, tazminat talebinin dayanağı olan Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2011 tarih, 2010/264 Esas – 2011/140 Karar sayılı beraat hükmünün, dosya içerisinde mevcut kesinleşme şerhine göre 07.05.2011 tarihinde kesinleştiğinin belirtilmiş olduğu ve tazminat davasının 28.03.2014 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/264 Esas – 2011/140 Karar sayılı ceza dava dosyasının celp edilip incelenerek, davacının (sanığın) ceza yargılaması sırasında müdafi tarafından temsil edilip edilmediği, davacının (sanığın) ve varsa müdafinin kesinleşmiş beraat hükmünden haberdar olup olmadıkları, davacı (sanık) hakkında verilen beraat hükmünün yüze karşı verilip verilmediği, yoklukta verilmiş ise hangi tarihte tebliğ edildiği, beraat hükmünün dosyada bulunan kesinleşme şerhinde belirtilen tarihte kesinleşip kesinleşmediği ve kesinleşme tarihinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde ve Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde belirlenip, ilgili tüm belgelerin aslı veya onaylı suretleri de dosya arasına alındıktan sonra, tazminat davasının yasal süresinde açılıp açılmadığı saptanarak sonucuna göre davacının hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.