Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/6106 E. 2016/2832 K. 24.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6106
KARAR NO : 2016/2832
KARAR TARİHİ : 24.02.2016

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK’nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 179/2, 62/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temel ceza belirlenirken, TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, kolluk ekiplerince yapılan yol kontrolünde durdurulan ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak miktarda 269 promil alkollü olarak araç kullandığı kabul edilen sanık hakkında, TCK’nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 179/2. ve 49/1. maddeleri gereğince, 1 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası tayin ve takdir etmek durumunda olan yerel mahkemece, temel cezanın 2 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle adalet ve hakkaniyete uygun olmayacak şekilde sanığa az ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçun yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca sanık hakkında “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde ayrıca denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de gösterilmesi, kanuna aykırı,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 53. maddenin uygulanmasına ilişkin 6 numaralı bölümünün, “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun’un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun’un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK’nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” şeklinde değiştirilmesi, hükmün 7 numaralı bölümündeki, “1 YIL SÜRE İLE” ibareleri ile gerekçeli kararın son paragrafındaki “sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak TCK’nun 53. maddesinde belirtilen, a, b, d ve e.bentlerindeki yoksun bırakmanın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c bendindeki yoksunluğun ise şartla salıverme tarihine kadar devamına, hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına, Sanığın Düzce 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/1091 Esas, 2011/700 Karar sayılı ilamı ile 1 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, kararın 03/02/2013 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeden itibaren 3 yıl yasal süre içinde yeniden kasıtlı suç işlediği anlaşıldığından sanığa verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nın 58.maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ibarelerinin karardan çıkarılması suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.