Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/566 E. 2015/17879 K. 13.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/566
KARAR NO : 2015/17879
KARAR TARİHİ : 13.11.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; …’nun 19/05/1998 tarih ve 3148 sayılı kararı ile 3 derece doğal sit alanı olarak tescilli … ilçesi, … Yaylası mevkiinde bulunan taşınmazda 16/08/2008 tarihli olay yeri tespit tutanağında belirtilen müdahalelere ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tanzim edilen 30/10/2008 tarihli iddianame ile sanık hakkında açılan davada, 14/06/2010 tarihinde icra edilen keşif sonrası inşaat bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda, davaya konu taşınmazda, 16/08/2008 tarihli tutanakta yer almayan yeni inşai ve fiziki müdahalelerin yapıldığının tespit edildiği, yapılan yargılama sonunda … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08/07/2010 tarih, 2008/154 Esas-2010/182 Karar no’lu dosyasında sanık hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve inşaat bilirkişi raporunda açıklanan yeni eylemler nedeniyle sanık hakkında suç duyurusunda bulunulduğu,
Yapılan suç duyurusu üzerine… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14/12/2010 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında inşaat bilirkişi raporunda bahsedilen yeni müdahalelere ilişkin olarak açılan dava sonunda, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31/05/2011 tarih, 2010/177 Esas, 2011/76 Karar no’lu ilamı ile sanık hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünün 09/09/2011 tarihinde kesinleşmesiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dosyaya ihbarda bulunulduğu anlaşılmakla, mahkemece, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması yerine, dosya yeniden ele alınmak suretiyle, 2863 sayılı Kanunun 65/1-b maddesinde 6498 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yapılan değişiklik ile sanığa bizzat ilan yapılması gerektiği şeklindeki hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.