Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/524 E. 2015/13797 K. 18.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/524
KARAR NO : 2015/13797
KARAR TARİHİ : 18.09.2015

Tebliğname No : 12 – 2014/194315
Mahkemesi : Pınarbaşı (Kayseri) Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 25/06/2013
Numarası : 2011/55-2013/260
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 10/03/2011 havale tarihli yazısı ile sit alanında kalmayan ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı olduğuna dair herhangi bir tescil kaydı bulunmayan davaya konu taşınmazda kaçak kazı yapıldığı ihbarının alınması üzerine kolluk kuvvetleri tarafından olay yerine gidildiğinde, sanık A.. K.. ile haklarında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen 5 sanığın suçüstü yakalandıkları, mahallinde yapılan incelemelerde, en büyüğü 3 metre derinliğinde ve 2,5 metre genişliğinde olan 6 ayrı yerin kazılmış olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla,
1) Sanık tarafından gerçekleştirilen eylemin, 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/1 maddesinde düzenlenen “kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yapma” suçunu oluşturduğu, aynı Kanunun 74/2 maddesinde düzenlenen “izinsiz define araştırma” suçunun oluşabilmesi için sanığın, sit alanı ya da korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliğini haiz yerde, kazı eylemi olmaksızın yüzeysel faaliyetler ile araştırma yapmış olmasının gerektiği, anılan suçları birbirinden ayırmada esas alınacak kriterin, kazı fiilinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun olduğu, somut olayda; 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kalmayan bölgede define bulmak amacıyla kazı yapan sanık hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile sanık hakkında “izinsiz define araştırma” suçundan hüküm kurulması,
2) Sanık hakkında tayin edilen gün adli para cezasının miktarının belirlenmesinde TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
3) 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesi gereğince yargılama giderlerinin sanıklardan sebebiyet verdikleri oran yerine, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.