Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/4867 E. 2015/16641 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4867
KARAR NO : 2015/16641
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 31/03/2010 tarihinde işlediği iddia olunan eylemle ilgili olarak yapılan yargılama sonunda Mahkemenin, 26/04/2010 tarihli 2010/224 Esas, 2010/220 Karar sayılı kararı ile sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK’nın 179/3-2, 62/1 maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanunun 231/8. maddesi uyarınca, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği; bu kararın 27/05/2010 tarihinde kesinleşmesi akabinde sanığın deneme süresi içerisinde 23/01/2014 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve … Sulh Ceza Mahkemesi’nce sanığın bu suçtan 1.500 TL para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün 14/07/2014 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine duruşma açılarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 14/11/2014 tarihli ve 2014/833 Esas, 2014/668 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir.
Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. bendinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” şeklindeki düzenleme karşısında, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün kısa süreli hapis cezasının 50/1. maddede öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.