Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/4813 E. 2015/10792 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4813
KARAR NO : 2015/10792
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile, 157.020 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin 21.01.2013 tarih, 2012/25186 esas, 2013/1728 karar sayılı bozma ilamının beşinci kısmında heyetimizce sözleşmelerin davacının tahliye olduğu gün ve sonrası birkaç gün içinde feshedilmeleri şüpheyle karşılandığından; “davacının gelir kaybına dayanak gösterdiği 2008-2009 yılı Yeminli Mali Müşavirlik Hizmet Sözleşmeleri gereği, sözleşmelerini noterden fesheden 14 müşterinin feshe dayanak gösterdikleri 2008 -2009 yıllarına ait Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Raporlarının düzenlenip ilgili makamlara verilip verilmediğinin araştırılması gerektiğinin’’ belirtilmesi nedeniyle, konuya ilişkin olarak yazılan müzekkere üzerine, Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı’nın (Kuşadası Vergi Dairesi Müdürlüğü) 03.10.2013 havale tarihli cevabi yazısında; ‘’İlgi yazınızda davacı Ali Özkur ile davalı maliye hazinesi ile mahkemenizde görülen tazminat davası nedeniyle sözleşmesini feshettiği 14 şirket ile 2009 yılından sonra (2010-2011-2012) yıllarında yeniden sözleşme yapıp yapmadığı, bu 14 şirketin 2008-2009 yıllarına ait yeminli mali müşavirlik raporlarının düzenlenip ilgili kuruma verilip verilmediği sorulmaktadır. Müdürlüğümüz 7010016263 vergi kimlik numarasında kayıtlı bulunan … tarafından açılan davada, bahse konu olan 14 şirket ile ilgili bilgilerin tarh dosyasında mevcut olmadığı, ancak Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğünün 06.08.2009 tarih ve 1326 sayılı yazı ekinde bulunan Gelir İdaresi Başkanlığının 27/07/2009 tarih ve 71075 sayılı yazı ekinde bulunan mükellef listesinde;’’… denilerek davacı ile sözleşmeleri devam eden bir kısım şirket isimleri ile birlikte dava dosyasında sözleşmelerini fesheden, … isimli şirketler yönünden açıklayıcı bilgilere yer verilmesine karşın, davacı ile tutuklama nedenine dayalı olarak sözleşmelerini feshettiklerini bildiren 10 şirket veya firma (mükellef) yönünden açıklayıcı bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığının anlaşılması karşısında, ilgili mükellefler sözleşmelerini feshettiklerini bildirdiklerine göre, mükellef bazında 2008-2009 ve daha sonraki bir veya iki yıllık Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik (tam tasdik) Sözleşmelerini kiminle yaptıklarının açıkça saptanması ayrıca davacının bu konudaki belgelerini sunmasının istenmesi ve ayrıldıklarının kesin olarak tespit edilmesi halinde bu mükelleflerin sözleşmelerindeki miktarların maddi tazminat olarak verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde maddi tazminata hükmedilmesi,
2-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
3-Dava dilekçesinde, tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihindeki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
5-Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, ”Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” ibaresi yerine, ”466 sayılı yasaya göre tazminat” ibaresine yer verilmesi,
İsabetsiz olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.