Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/4267 E. 2015/18746 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4267
KARAR NO : 2015/18746
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Haberleşmenin gizliliğini ihlal, şantaj

Haberleşmenin gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; resmi nikahlı eşi olan mağdur …’ın sadakatinden kuşkulanan ve aldatıldığını düşünen sanık ..’ın, henüz boşanma davası açılmadığı ve mağdurla fiilen birlikte yaşadıkları dönemde, ortak konutun mutfak kısmına ses kayıt cihazı yerleştirip, mağdurun başka bir erkekle yaptığı telefon görüşmesinin içeriğini gizlice kayıt altına alarak, şüphelerini doğrular nitelikteki bu kaydı, eşine dinletip ailevi sorunlarını çözmek ya da boşanma davası açıp iddialarına delil olarak mahkemeye sunmak yerine, önce kayınvalidesine gizlice dinletip, ona, dinlediklerini kimseye anlatmamasını, daha önce açılan boşanma davasından vazgeçilmesi için mağdurun hesabına yatırdığı paranın tarafına verilmesi ve çocuğunun velayetinin kendisinde kalması halinde eşinden sorunsuz şekilde boşanacağını; aksi takdirde, ses kaydını herkese dinleteceğini söyledikten sonra, kayınvalidesinin aralarında geçen konuşmaları ve dinlediklerini kayınpederine aktarmasını müteakip, telefonla görüştüğü kayınpederine, tarafına 20.000,00 TL tutarında para verilmemesi halinde ses kaydını çoğaltarak, ortak tanıdıklarına ve akrabalarına dağıtıp kendilerini rezil edeceği tehdidinde bulunmasından dolayı üzerine atılı TCK’nın 132/2. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal ve aynı Kanun’un 107/2. maddesindeki şantaj suçlarının sübut bulduğuna ve eylemlerin hukuki nitelendirmesine yönelik yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK’nın 132/2. maddesinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 79. maddesi ile yapılan değişiklikle, ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş olup, sanığın 01.03.2013 ve 17.05.2013 hakim havale tarihli yazılı savunmaları ile dosya kapsamına nazaran, şikayete konu telefon görüşmesinin 2012 yılının Ağustos ayında kaydedilip, ifşa edilmesinden dolayı sanık hakkında 6352 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile yapılan değişiklikten sonraki TCK’nın 132/2. maddesi gereğince asgari 2 yıl hapis cezasına hükmolunması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinin soyut biçimde “25.02.2012 öncesi” olarak kabulü ve bu kabule dayalı olarak TCK’nın 132/2. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası tayin edilmesi suretiyle sanığa eksik ceza hükmedilmesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma sebebi sayılmamış; gerekçeli karar başlığında suç tarihinin doğru gösterilmemesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta, yüklenen suçların yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Şantaj suçundan dolayı sanık hakkında temel ceza tayin edilirken, uygulanan kanun maddesinin, “TCK’nın 107/2. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 107/1. maddesi” yerine, “TCK 107/2.” şeklinde gösterilmesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Hükmedilen hapis cezaları ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/8. maddesi gereğince denetim sürelerini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezalarının infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; 2 numaralı hükmün C harfiyle gösterilen bölümünün ilk paragrafındaki, “TCK 107/2. maddesi” ibaresinin, “TCK’nın 107/2. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 107/1. maddesi” şeklinde değiştirilmesi, 2 numaralı hükmün C ve D harfleriyle gösterilen bölümlerinin sonuna, “TCK’nın 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezasının infaz edilmiş sayılacağı hususunun sanığa bildirilmesine,” paragrafının eklenmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.