Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/4239 E. 2015/19256 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4239
KARAR NO : 2015/19256
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi

Davacının 30.10.2013 tarihli dilekçesi ile bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davalı vekilince “Hak arama yöntemlerinde eşitsizlik” bulunduğu gerekçesiyle Anayasa’ya aykırılık iddiasında bulunulmuş ise de; Anayasa’nın 152/2. maddesi gereğince, iddiası ciddi bulunmamıştır.
Tazminat davasının dayanağı olan… Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.04.2008 tarihli, 2007/264 Esas – 2008/73 Karar sayılı ceza dava dosyasında davacının resmi belgede sahtecilik suçu nedeniyle 1 yıl 8 ay hapis, dolandırıcılık suçu nedeniyle ise 6 ay 20 gün hapis ve 94 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, hükmün davacı yönünden temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davacının her iki cezanın infazı için 15.01.2009 – 05.12.2009 tarihleri arasında cezaevine alındığı, aynı dosyada dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları nedeniyle cezalandırılmasına hükmedilen diğer sanık…. hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 06.11.2012 tarihli, 2012/25983 Esas – 2012/18700 Karar sayılı ilamıyla resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına ve hükmü temyiz etmeyen (davacı) sanık …’e de sirayet ettirilmesine karar verildiği, bozma ilamından sonra… Ağır Ceza Mahkemesinin, 2013/44 Esas – 2013/195 Karar sayılı ceza dava dosyasında; sanığın (davacının) resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 14.11.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 30.10.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, tutuklandığı tarihte emekli olan davacının, maddi kaybı ile ilgili itibar edilecek herhangi bir belge ibraz edilmediği ve başka bir işte çalışmadığı da nazara alındığında çalışma gücünün engellenmesi dolayısıyla tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden belirlenen miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu yöndeki talebinin reddedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasının dayanağı olan dosyada, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin bozma ilamından önce davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/264 Esas – 2008/73 Karar sayılı ceza dava dosyasında dolandırıcılık suçu nedeniyle 6 ay 20 gün hapis ve 94 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, bu ceza nedeniyle davacının cezaevinde kalması gereken sürenin 80 gün olduğunun anlaşılması karşısında, kabul edilen tazminata faizin, davacının cezaevine alındığı 15.01.2009 tarihine 80 günün ilave edilmesi sureti ile bulunan 05.04.2009 tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, faizin cezaevine alınma tarihi olan 15.01.2009 tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 1-a. bendinde faize ilişkin kısımda yer alan “hükümlülüğün başlandığı tarih olan 15/01/2009” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “haksız tutuklamanın başladığı tarih olan 05.04.2009” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.