Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/3497 E. 2015/18270 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3497
KARAR NO : 2015/18270
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : 1-Özel hayatın gizliliğini ihlal, 2-Hakaret,
3-Kasten yaralama

Özel hayatın gizliliğini ihlal, kasten yaralama ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler, müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50. ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2.000 TL’ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 12/06/2014 tarihinde verilen 2000 TL.’den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuğun, mağdur …’a yönelik hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Suça sürüklenen çocuğun, mağdurlar … ve …’a yönelik kasten yaralama ve özel hayatın gizliliğini ihlal eylemleri nedeniyle olaydan sonra götürüldüğü emniyet biriminde müşteki polis memuru …’a hitaben “bırakın ulan dayımı, sinkaf ederim sizin yapacağınız işi” diyerek hakaret ettiği olayda, tanık ve müşteki beyanları ile suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı eylem sübuta erdiği anlaşılmakla mahkumiyet kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, lehe kanun hükümlerinin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
3-Suça sürüklenen çocuğun, mağdur …’ya yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
İzlenen CD içeriğine ve dosya kapsamına göre; suça sürüklenen çocuğun, mağdurlar … ve …’un öğretmenlik yaptığı okulda öğrenci olduğu, okulda düzenlenen öğretmenler gününü kutlamak amacıyla, okulun konferans salonunda etkinlik düzenlendiği, bu sırada suça sürüklenen çocuğun mağdur …’nın arkasında oturarak, sahnede sergilenen görüntüleri cep telefonuyla kayda almaya başladığı, görüntünün 02:58.saniyesinde, suça sürüklenen çocuğun önünde oturan mağdur …’nın ayağa kalkmadan önce orta parmağını telefonun kamera kısmına tutarak aşağı yukarı hareket ettirmeye başladığı, bu sırada ayağa kalkan mağdur …’nın erojen bölgesine kamerayı odaklayarak orta parmağına cinsel organmış görüntüsü vererek aynı şekilde aşağı yukarı hareket ettirmeye devam ettiği, mağdur … oturunca parmak hareketlerini durdurduğu ve sahnede devam eden etkinliği çekmeye devam ettiği, bunu gören öğretmen müşteki …’un olaya müdahale ederek okulda görevlileri olaydan haberdar edip engel olmaya çalıştığı olayda,
1- Suça sürüklenen çocuğun eyleminin hakaret suçunu değil, TCK’nın 134/1-2.cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanık hakkında yalnızca özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hüküm kurulması gerekirken, suça sürüklenen çocuk hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan da ceza verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kabule göre de;
TCK’nın 134/1-2.cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, 19/03/2014 tarihli celsede mağdur …’nın şikayetinden vazgeçtiğini belirtmesi ve suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin, vazgeçmeyi kabul etmeleri karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının vazgeçme nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 139/1, 73/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.