YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2671
KARAR NO : 2015/8898
KARAR TARİHİ : 26.05.2015
Mahkemesi : Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 1- El koyma nedeniyle açılan manevi tazminat davasının reddine,
2- 1.318,69 TL maddi ve 3.800 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Davacılar vekilinin 07.09.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkilleri olan tutuklu kaldıklarını, 10.08.2011 tarihli dilekçesi ile ise müvekkili davacılara ait cep telefonu ve sim kartlara el konulduğunu, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne, el koyma nedeniyle açılan manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hükümler, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan…Ağır Ceza Mahkemesinin, 2010/161 Esas – 2011/111 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) ) uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan tutuklu kaldıkları, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, hükümlerin temyiz edilmeksizin 24.06.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davalarının 07.09.2011 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçlarını, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlar, manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar, tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek davacılar lehine el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacıların el koyma nedeniyle ayrı bir esasla açılan manevi tazminat davalarının tümüyle reddedilmesi karşısında, davalı hazine yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden bu konuda karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükme 7. bent olarak “Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 3.000 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı hazineye verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.