Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/240 E. 2015/16909 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/240
KARAR NO : 2015/16909
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; … Kurulu Başkanlığı’nın 14/10/1983 tarih ve 11 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, aynı karar ile 16 envanter numarası verilerek korunması gerekli kültür varlığı niteliğiyle tescil edilen taşınmazın, tapuda sanığın 25/12/2004 tarihinde ölen babası ….adına kayıtlı olduğu, adı geçen şahıs tarafından 12/12/1972 tarihinde “kargir ev ve avlusu” vasfıyla edinilen taşınmazda, … Koruma Kurulu’nun 14/06/1989 tarih ve 778 sayılı kararı ile onaylı proje doğrultusunda gerçekleştirilen yeniden inşa sonrası, “üç katlı betonarme bina” şeklindeki cins tashihi ile 17/05/1993 tarihinde yine … adına tescil işlemi yapıldığı, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde 23/07/1979 tarihli “eski eserdir” şerhinin bulunduğu;
… isimli şahsın …Genel Müdürlüğü’ne hitaplı 03/01/2012 tarihli dilekçe ile, kentsel sit alanı içerisinde kalan 16 envanter numaralı tescilli yapıyı, hukuki durumunu bilmeden, restoran olarak işletmek üzere 2007 yılında kiraladığını, harabe vaziyetteki binanın iç tadilatını yaparak kullanıma hazır hale getirdiğini, ancak, mal sahipleri tarafından projesine aykırı olarak binanın çatısı açıldığından, belediyenin kendisine iş yeri açma ve çalışma ruhsatı vermediğini bildirdiği, sözü edilen başvuru üzerine kurul uzmanlarınca 15/08/2012 tarihi itibariyle yerinde yapılan incelemede, binanın kırma çatı olması gereken çatısının, mevcut halde teras çatı olarak kullanıldığının, iç mekanda ve doğramalarda onaylı projesinden farklı değişiklikler yapıldığının belirlendiği, 04/09/2012 tarih ve 901 sayılı kurul kararına istinaden suç duyurusunda bulunulması üzerine yürütülen soruşturma sonucunda, kolluk kuvvetlerine bina ile kendisinin ilgilendiğini beyan eden sanık hakkında inceleme konusu davanın açıldığı;
Binanın kiremit çatısı kaldırılıp teras çatı haline dönüştürülmesine ilişkin olarak, … Koruma Kurulu’nun 05/06/1996 tarih ve 5811 sayılı kararı ile, çatının eski haline getirilmesine karar verildiği, sanığın babası …, sözü edilen eylem nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1996/474 – 1997/40 sayılı dosyası kapsamında yargılanmış olduğu, dolayısıyla, binanın çatısında yapılan proje dışı değişikliğin sanık tarafından gerçekleştirilmediği, dosya içerisinde mevcut 10/04/2013 tarihli bilirkişi raporunda da, çatının, kiremit çatı yapılmak suretiyle projesine uygun hale getirildiğinin belirtildiği, bununla birlikte, aynı bilirkişi raporu ile, binanın birinci kat sağ yan ve arka cephesinde, projesinde mevcut olmayan pencere açılarak doğrama takıldığının, projesinde bulunan iki oda, duş, wc bölümlerine ait duvarlar kaldırılıp, birinci katın tek oda olarak kullanıldığının belirlendiği, ancak, bilirkişiler tarafından bahse konu değişikliklerin yapılış zamanının tespit edilemediği anlaşılmakla;
Olay yerinde, önceki keşfe iştirak edenlerden farklı inşaat mühendisi, mimar ve sanat tarihçi bilirkişiler refakate alınmak suretiyle yeniden keşif yapılması, yukarıda adı geçen … isimli şahsın mümkün olduğu takdirde keşif mahallinde tanık sıfatıyla ifadesine başvurularak, 10/04/2013 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen proje dışı değişikliklerin kendisi tarafından yapılıp yapılmadığı sorulup, konuya ilişkin bilgi ve görgüsünün tespit edilmesi, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, ahşap aksamlarda çürüme, beton aksamlarda karbonlaşma gibi teknik veriler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle, tescilli binada gerçekleştirilen proje dışı uygulamaların yapım zamanlarının saptanması, suça konu değişikliklerin tescilli binada zarar oluşumuna sebebiyet verip vermediğinin belirlenmesi, böylece suç tarihi ve suçun unsurları tereddütsüz şekilde ortaya konulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin gösterilmemesi ve katılan kurumun Kültür ve Turizm Bakanlığı yerine … olarak yazılması,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.