Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2015/2246 E. 2016/2173 K. 16.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2246
KARAR NO : 2016/2173
KARAR TARİHİ : 16.02.2016

Tebliğname No : 12 – 2014/239081
Mahkemesi : Niksar Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 06.02.2014
Numarası : 2010/282- 2014/16
Suç :Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Ölen G.. E.. adlı hastanın 12.04.2009 günü saat 06:50′ de Niksar Hastanesi Acil Servisine başvurduğu, burada Acil Hekimlerinden Dr. B…B…tarafından muayene edildiği, herhangi bir tahlil-tetkik ve enjeksiyon yapılmadığı, sinüs grafisi çekilmediği, sadece “sinüzit” ön tanısıyla antibiyotik ve ağrı kesici reçete edilip evine gönderildiği, şikayetlerinin artması üzerine aynı gün saat 11:00 sularında ikinci kez Acil Servise başvurduğu ve Dr. T.. Ç.. tarafından muayene edildiği, idrar tahlili yapıldığı, sinüs grafısi çekildiği, serum verildiği, diazem yapıldığı, nefes darlığı olmadığı için oksijen desteği verilmediği, bu süre içerisinde adı geçen hastanın kasılmalarının olduğu, aynı gün saat 15:26′ da ambulansla sağlık memuru A.. K.. eşliğinde Tokat Devlet Hastanesine sevk edildiği ve 16:30 sularında Tokat Devlet Hastanesine teslim edildiği nakil esnasında oksijen desteği verildiği, ölen G.. E..’ ın 12.04.2009 günü saat 16:20′ de Tokat Devlet Hastanesi Servisine getirildiği; Acil Hekimi V… A.. tarafından müdahalede bulunulduğu; şuuru kapalı, genel durumu bozuk, pupilla ışık refleksi yok, ateş 38,6 Ta: 110/70, beyin tomografısi çekildiği, biyokimya ve hemogram tahlillerinin yapıldığı. Nöroloji Uzmanı N… K… ve İntaniye Uzmanı M… A… tarafından konsülte edildiği, bir kez de kontrastlı BT çekildiği, izotonik 500 cc serum takıldığı, menenjit ön tanısıyla saat 17:15′ te Nöroloji Yoğun Bakıma alınmak üzere İntaniye servisine yatış yapıldığı, buradaki tedavisinden sonra “menenjit” tanısıyla saat 19:00’da Ameliyathane Yoğun Bakımına (genel yoğun bakım) alındığı, burada da tedavisine devam edilen hastanın, ‘menenjit’ tanısıyla saat 23:00 sularında Sivas Cumhuriyet Üniversitesine ambulansla (doktor eşliğinde) sevk edildiği, hastanın aynı gün saat 22:15′ de yola çıktığı, 23:18′ de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine vardığı ve 36 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gördükten sonra 18.05.2009 günü Ensefalit Menenjit teşhisiyle ex olduğu anlaşılmıştır. Kişinin ölümünün menenjit sonucu meydana gelmiş olduğunun anlaşıldığı olayda, kusurun belirlenmesi için alınan 03.02.2010 tarihli raporda; “Niksar Devlet Hastanesi Acil Servis Hekimi Dr. T.. Ç..’nun hastayı ilk değerlendirme sonucunda menenjit tanısı düşünmediği, ancak damar yolu açarak müşahade altına aldığı, nörolojik bulgular ortaya çıkmaya başladığında da üst merkeze sevk ettiği anlaşılmaktadır. Dr. T.. Ç..’nun hastaya yaklaşımında rutin laboratuvar tetkik istemi konusunda eksiklik söz konusudur. Bu eksiklik hastanın sevkinde bir süre gecikmeye yol açmış görünmektedir. Menenjit mortalitesi yüksek ve hızla ilerleyebilen bir hastalıktır. Akut bakteriyel menenjitlerde tanıya yönelik girişimlerin zaman alması ve tedavinin gecikmesi prognozu (hastalık seyri) etkileyen bir yaklaşım olarak görülmektedir. Hastanın başvurusu ve ilk antibiyotik tedavisi arasındaki sürenin mümkün olduğunca kısa olması hastalığın seyrini olumlu yönde etkilemektedir. Tanı olarak tanımlanmış bir süre bulunmamaktadır. Olgu serilerinin incelenmesi sonucunda başvuru ve ilk antibiyotik dozu uygulanması arasındaki süre uzadıkça mortalite oranında belirgin bir artış olduğu gösterilmiştir. Buna rağmen bu hastada söz konusu gecikmenin direkt olarak hastalığın ölümle sonuçlanmasına yol açtığını söylemek mümkün değildir. Nitekim yakın zamanda yapılan ve bakteriyel menenjit olgularının prospektif (ileriye dönük) ve retrospektif (geriye dönük) olarak değerlendirildiği çalışmalarda, uygun antibiyotik tedavisine rağmen % 13-27 ölüm oranı bildirilmiştir. Sanığın rutin tetkikler kapsamında yer alan hemogram ( kan sayımı ), akciğer grafisi, kan biyokimyası gibi tetkiklerini istemeyerek G.. E..’ın durumunu doğru değerlendirmediği, bu sebeple de zamanında antibiyotik tedavisine başlanmadığı ve Tokat İline sevk etmeyerek gecikmeye sebebiyet verdiği, iş bu gecikmenin de ölüm oranını arttırdığı ve sonuçta da hastanın öldüğü ” görüşünün bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinin raporunun sonuç kısmında “Niksar Devlet Hastanesine 12.04.2009 tarihinde saat 12.00 civarında getirildiği muayenesinin yapıldığı şikayetlerine yönelik gerekli tetkiklerin yapıldığı, konvulsiyon geçirmesi üzerine acil tıbbi müdahalesi yapılarak bir üst hastaneye ambulans ile uygun şartlarda sevkini yapmış olduğu dikkate alındığında; Dr. T.. Ç..’nun eylemine atfı kabil kusur bulunmadığı” bildirildiği, kusur yönünden iki rapor arasındaki çelişki görülmesi karşısında, bu çelişkinin Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınıp, giderilmesi için, sanığın rutin tetkikler kapsamında yer alan hemogram, kan biyokimyası, akciğer filmi gibi tetkikleri istemeyerek, teşhis ve tedavide gecikmeye yol açıp açmadığı, menenjite bağlı ölüm olayında illiyet bağı ve kusuru bulunup bulunmadığı konusu açıklığa kavuşturulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanın temyizi bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.